Vay Garip Dünya....27-09-2012
Vay Garip DÜNYA ... Ahh Yalan DÜNYA Haber : Ünal Kaya 10 Binlerce Neşet Ertaş seveni son yolculuğuna Kırşehir'de yalnız bırakmadı.Yurt içi ve yurtdışından gelen Neşet Ertaş severleri dilden dile gönülden gönüle türkülerini dillerine dolayarak ellerini açıp dualar ederek ebediyete uğurladılar. Ahi Evran camiinde ikindi namazına mütakip kılınan cenaze merasimi ile 2 km lik konvoyla Bağbaşı mezarlığında toprağa verildi. Vatandaşlar ve sanatçılar gözyaşlarına hakim olamadılar. kIRŞEHİR Valiliği,Milletvekillerimiz, Belediye Başkanlığı, Emniyet Müdürlüğü, Ticaret Odası, Esnaf Odası, Kırşehir Basını, Kırşehirli Bürokratlar, Kırşehir Dernekleri, Sivil toplum Kuruluşları, Kızılay,Öğretmenlerimiz, Doktorlarımız, avukatlarımız kısacası A'dan Z'ye Kırşehir küçük esnafıyla tabandan tavana birlikte Neşet Ertaş'a yakışır bir tören düzenleyip misafir ettiler. Üst düzey protokol ağırlamasını Makissos termal Otel 50 oda açarak Oğuz Altın başta olmak üzere ellerindne gelen hürmeti gösterdiler. Cenazeye Ankara'dan karayoluyla Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve ailesiyle Kırşehir'e getirilen, şehrin girişindeki Adalet Bakanlığı Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu Uygulama Tesisleri önünde Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak, Kır-şehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci ve diğer yetkililerce karşılanarak Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırılan Neşet Ertaş'ın Ahi Evran Camii'nde ikindi namazına müteakip düzenlenen cenaze törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, DSP Genel Başkanı Masum Türker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, MHP Genel Başkan Yardımcıları Oktay Vural ve Mehmet Şandır, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Me-lih Gökçek, Kırşehir eski Valisi Selahattin Hatipoğlu, Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak, Kırşehir Milletvekilleri Abdullah Ça-lışkan ve Muzaffer Aslan, Gar-nizon Ko-mutanı Jandarma Albay Türker Yılmaz, Belediye Baş-kanı Yaşar Bahçeci başta olmak üzere bakanlar, milletvekilleri, siyasiler ve sanatçılar Edip Akbayram, Arif Sağ, Volkan Konak, Orhan Gencebay, Kubat, Suavi, Bedia Akartürk, Sümer Ezgü, İzzet Yıldızhan, 'Neşet Ertaş Kitabı'nın yazarı ve Ertaş'ı en iyi bilen isimlerin başında yer alan Bayram Bilge Tokel gibi isimler, ailesi, Türkiye'nin dört bir yanından Kırşehir'e akın eden sevenleri ile vatandaş katıldı. KIRŞEHİRLİLER AHDA VEFAYI En Üst düzeyde Büyük Ozana ve misafirlerimize gösterdi.
Neşet ERTAŞ'm Kardeşine Vasiyeti 74 yaşında hayata gözlerini yuman büyük ustanın vasiyetini kardeşi Necati Ertaş açıkladı. Ertaş, "Size özel bir vasiyeti oldu mu?" sorusuna "Bize 'Babamın ayak ucuna defnedin' dedi" diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL: "2008 yılında Çankaya Sofrası'nda diğer sanatçılarımızla birlikte misafir etmekten memnuniyet duyduğum Neşet Ertaş, her zaman sevgiyle, saygıyla ve takdirle hatırlanacak; en önemli kültür değerlerimizden biri olarak gönlümüzü titreten türkü ve bozlaklarıyla kalbimizde yaşamaya devam edecektir."
BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Başbakan Erdoğan: "Çok değerli ağabeyimiz, ozanımız musalla taşında. Söyleyecek söz yok. Örnek olacak şeyleri söyledi ve gitti. Üstad mahlas olarak hep 'garip' mahlasını kullandı. Hepimiz aslında garibiz. Makamlar mevkiler aslında boş. Hepimiz topraktan geldik ve yine toprağa döneceğiz. Umuyorum ki Rabbim, cennetiyle ve cemaliyle şereflendirir. Sevgi büyük. Sevenleri çok. Umuyorum ki yeri de faziletli olacaktır. Ailesine ve tüm halkımıza başsağlığı diliyorum. Yolun açık olsun üstad!"
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Neşet Ertaş'ın Ardından Söyledikleri “Bir gönül eri, 'Gönül Dağı' olmayı başarmış bir sanatçı olduğunu belirterek, “Neşet Ertaş'ın adının milyonlarca seveni tarafından yaşatılacağına, sanat üslubunun gelecek nesilleri etkilemeye devam edeceğine yürekten inanıyorum. Uzun yıllar gurbet hayatı yaşayan Neşet Ertaş, bir gönül eri, hatta bir 'Gönül Dağı' olmayı da başarmış bir sanatçımızdır. Eşsiz üslubu, parlak yorumları ile dikkati çeken Neşet Ertaş, yorumladığı türkü ve bozlaklar sayesinde "
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU: Halk müziğinin bu usta sesini yıllar yılı söylenecek türküleriyle hem yanımızda hissedecek, hem de yokluğunu duyacağız. Bozkırın Tezenesi, türkülerin dili sustu. Artık büyük ustayı dilden dile, gönülden gönüle dalga dalga yayılan türküleriyle anacak, halk müziğinin bu usta sesini yıllar yılı söylenecek türküleriyle hem yanımızda hissedecek, hem de yokluğunu duyacağız.
SELDA BAĞCAN: HAYATI ACILARLA GEÇTİ. “Çok üzüntülüyüz, değerli bir ozandı. Birinci kaynaktan türküler dinleyemeyeceğiz artık. Kendisinden 2-3 eser aldım. Çok üzgünüm, nur içinde yatsın. Hayatı acılar içinde geçti. Hasan Saltık onu yeniden var etti, popüler olmasını sağladı. Hak ettiği değeri bulamayan insanlardandı. Bu kadar değerli bir ozan, kalbi kırık olarak gitti."
BELKIS AKKALE: TOPLUMUN GÖNLÜNE GİRDİ, UNUTULMAZ "Sanatçılar eserleriyle toplumun gönülen girmiş ustalar hiçbir zaman unutulmaz. Çok üzgünüm, haberi alınca da konuşmakta güçlük çekiyorum. Neşet Ertaş uzun yıllar halk türkülerine hizmet etti. Gençlik yıllarımda onun ilk kez konserine gitmiştim. Çok üzgünüz. Toplumda çok iz bırakan değerli bir ustayı kaybettik."
DERYA KÖROĞLU: Büyük usta Neşet Ertaş ışıklar içinde yatsın. Türküler onun dilinde bambaşkaydı, bağlama bambaşka... "Yalan dünya" onu da aldı bizden.
İbrahim Tatlıses " O, hepimizin canıydı. Son derece üzüntülüyüz. Türkü Baba'yı kaybettik. İnşallah türkülerinin devamını yeni nesil getirir "
Gülay : Yanımızda ayrı bir yeri olan Ustaydı o babamın arkadaşı bizlerin türkü dostuydu dedi ama gözyaşlarına boğularaktan konuşamadı
Ekrem Çelebi : O bizim en büyük değerimizdi. Fahri Çelebi : Yeri doldurulamayacak bir insan, yolundan gitmeye çalışacağız Hamdi Tanrıkulu : Bozlaklar yetim kaldı tartışılmaz bir ozandı. Ertan Dinç : Yüreği insan sevgisiyle dolu bir abideydi Emel Taşçıoğlu : Büyük ozanımız Babamızı kaybettik Gülşen Kutlu : Türkülerin bizim emanetimizdir hocam seni unutmayacağız.
Kazım Erdem : Türkülerimiz boynu bükük yüreğimiz buruk kaldı
Olgun Şimşek : Çok üzgünüm Mekanı cennet olsun
Ünal Kaya : Doğum yeri Kırtıl lar deniyor ama haritada yeri yok nufusunda bile Kırtıllar yazmıyor ta doğusdan garipdi hocamız.Mekanın cennet olsun İsmail Altunsaray : Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun Cengiz Özkan : Büyük değerimizi kaybettik milletimizin başı sagolsun
Oğlu Hüseyin Ertaş ve kızı Döne Ertaş
OTOBÜSLERLE ULAŞIM SAĞLANDI Ankara'dan Kırşehir Dernekler Federasyonu Sincan, Etimesgut, Mamak, Keçiören ve Merkez den olmak üzere 12 otobüs ile Kırşehir'e vatandaşlarımızı ulaştırdı. Kırder 4 otobüsle Ankara'dan kırşehir'e ulaşım sağlandı. Antalya'dan Eski Antalya Kırşehirliler Dernek Başkanı Saim Koçak tarafından ayarlanan 2 otobüs ile Kırşehir'e gelindi. Ağla Sazım; Ağlanacak Zamandır Şimdi! Büyük usta, halk ozanı olan çok değerli sanatçımız Neşet Ertaş’ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Türk Halk Müziği’ni geniş kitlelere sevdiren, bozlak tarzı türküleriyle gönüllerde taht kuran büyük bir sanatçıydı o. Sevgiyi, aşkı, hasreti, gurbeti türkülerinde nakış nakış işleyen bir gönül adamıydı. Neşet Ertaş Usta, hakkında sizlere biraz bahsetmek istiyorum… 1938 yılında Anadolu’nun ortasında şirin Kırşehir’in Çiçekdağı’nda doğdu. Neşet Ertaş’ın çocukluk yılları kendi köyünde dolu dolu geçer. Sanat babadan oğla geçmez sözünün aksine küçük Neşet’in ki tam olarak o cinsten, ilk hayranlığını bölgenin ünlü bağlama sanatçısı olan babası Muharrem Ertaş’dan alır ve bağlama öğrenmeye başlar. Yıllar sonra bir bağlama duayeni olacağını tahmin bile etmeden bağlamaya sımsıkı sarılır. Yıllar yıları devirirken Anadolu’nun tam ortasında bir Halk sanatçısı yavaştan doğmaya başlar. Boynuz kulağı geçer misali, babadan aldığı altın bileziğe sımsıkı sarılan küçük Neşet yörede bulunan köylerde düğünlere türkü söylemek için katılarak üzerindeki heyecanı ve sesindeki titremeyi atar. Bir süre sonra kazandığı paranın yetersizliği geçim sıkıntısına neden olur ve birçok Anadolu’lu gibi, Ertaş’a da gurbet yolu görünür. Tez zamanda çok bilinmeyenli İstanbul umut yolcuğuna doğru yol alır. İlk birkaç gün Ertaş’ın biraz umutları kaybolur çünkü iş bulamamıştır. Köyden gelmiş bir Anadolu çocuğu için bu süreci atlatmak hiçte kolay olmayacaktır. Zaten bildiği ve yapabileceği başka bir iş’te yoktur, altın bileziği sadece ve sadece, söz ve bağlama üzerinedir. Bu bocalama sürecinden sonra Ertaş bir plak yapma teklifi alır ve ilk plağını 1950′li yılların sonunda ”Neden Garip Garip Ötersin Bülbül” adı ile babası Muharrem Ertaş’a ait bir türküyle çıkarır. İstanbul’da plak çıkarmasına rağmen kendini çok yalnız hisseden Ertaş, İstanbul macerası en azından şimdilik bitirerek memleketi Kırşehir’e geri döner… Kırşehir’de ki günlerinin birinde Ankara radyosunda “Yurttan Sesler” programına rastlar ve programı sonuna kadar can kulağıyla dinler. Bu programdan sonra kararını çoktan vermiştir ve bu sefer ki yolculuğu artık Ankara ve “Yurttan Sesler” programıdır. Ankara Radyosu dinleyicileri yeni bir Halk Sanatçısın doğuşuna o gün şahit oluyorlardı. Radyo programının ardından Ankara’ya yerleşen Ertaş, geceleri gazinolarda bağlaması ile yer alır. Çalıştığı gazinoda gördüğü Leyla’ya aşık olur Neşet Ertaş, Kırşehir’de bulunan babası Muharrem Ertaş’a haber gönderir; “Baba, Leyla’yı sevdim evleneceğim diyerek”. Baba Ertaş bu olacak evliliğe başında ve sonunda da hep karşı çıkar. Gönül ferman dinlemez. Neşet Ertaş gözünü karartır ve Leyla ile evlenir. 10 yıl evli kaldıktan sonra ayrılırlar. Bu evlilikten kalana en büyük eser ise ‘’Yazımı Kış Çevirdin Leylam’’ adlı türkü olur. Yazımı kışa çevirdin Leylam’ın sözlerini hatırlayalım, Yazımı Kışa Çevirdin Aslında bu ayrılık Neşet Ertaş’lı yıllar olarak tarihe geçiyor. Bir çok popüler türküyü Ertaş bu dönemde yazıyor. Leyla ayrılığı ona daha çok yeni sözler yazmayı öğretir. Kendim ettim kendim buldum kendim ettim kendim buldum Gibi türküler bu döneme rastlar. Bu yıllarda Neşet Ertaş, yazdığı ve söylediği türkülerle gece gazinolarda çalışarak geçimini sağlar. Alkol ve sigaranın yoğun olarak kullanıldığı yerlere köyden gelen Ertaş’ın alışması hiç de kolay olmaz. Çalışmakta zorlandığı günlerden birinde Neşet Ertaş felç geçirerek rahatsızlanır. Felç geçiren büyük ustaya kapılar ardı ardına kapanmaya başlar. Ankara’da yalnız kalmıştır artık. Tedavisi için kardeşi Almanya’ya gelmesini ister, Ertaş küskün ve bir daha gelmemek üzere memleketinden ayrılır. Almanya yılları hızlı ve olumlu başlamıştır, Ertaş için tedavi süreci başarılı sonuç vermiş sağlığına yavaş yavaş kavuşmaya başlamıştı. Mesleğine tekrar başlayan Ertaş, Almanya da bağlama kursları, Türk geceleri ve düğünlere katılır. Çocukların eğitiminden dolayı Almanya da kalan Ertaş, bir gün memleketi Kırşehir’den gelen haberle sarsılır. Büyük usta Muharrem Ertaş vefat etmiştir. Baba Ertaş’a son görevini yapmak için Türkiye’ye gelen Neşet Ertaş sonraki yıllarda gurbette özlemini çektiği ülkesinin şehirlerinden biri olan İzmir’e yerleşerek hayatının geri kalan kısmını burada geçirmeye karar vermiştir artık. O artık hızla yükselen bir halk sanatçısı ve büyük bir Halk Ozanıdır. Not: Süleyman Demirel zamanında kendisine sunulan ‘devlet sanatçılığı’ ünvanını; ‘Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor’ diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu” demiştir. Mekânın cennet olsun. Büyük Usta Neşet Ertaş… Büyük Usta hakkında bu yazıyı yazarken Kırşehir’de bağlama ustası Mehmet Özkan bey’den çok önemli bilgiler aldım. diyen Hemşerimiz Tayfun Canlı'ya teşekür ederiz.
| ||||||||||||||||||
13691 kez okundu | ||||||||||||||||||
Yorumlar | ||||||||||||||||||
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |