Seyfe Gölü İlgi Bekliyorİç Anadolu'nun tektonik kökenli bir çukurunda yer alan eşsiz güzelliklere sahip Seyfe Gölü yetkililerden gerekli ilgiyi göremezken, Seyfe Gölü Ekoloji Derneği (SEYGED) Başkanı Ömer Çetiner, "Seyfe Gölü ilgiyi hak etmesine rağmen gereken ilgiyi göremiyor ve koruma statülerini kaybetme noktasına geldi" dedi. Göl hakkında bilgiler veren Çetiner, gölün 152 bin hektarlık bir alana sahip olduğunu ve gölü besleyen önemli tatlı su kaynaklarının yanlış kullanıldığını belirterek, "Bilinçsiz ve yanlış kullanım sonucu Seyfe Gölü artık kurumaya ve üstündeki koruma statülerinden de çıkamaya aday olmuştur. Yetkililerin ve ilgililerin sonuçsuz çabalarının içler acısı olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu. Gölün kuzeyinde yer alan alanların çok büyük bir kısmının Malya Tarım İşletmesi'ne ait olduğunu hatırlatan Çetiner, "Göl ile ilgilenen bir çok kişi ve kurum yapılması gerekenleri anlatmasına rağmen hali hazırda kullanılmakta olan derin keson kuyular gölün çevresini sarmış ve gölü sömürmektedirler. Seyfe Gölü sadece kendisine yararı olan bir yer değildir. Çevresinde yapılabilirliği yüksek o kadar çok faaliyet varken bu tür bir cenneti cehenneme çevirmek ne kadar doğrudur diye soruyorum" ifadelerini kullandı. Göl hakkında bilgiler veren Çetiner, "Havzanın yüzde 91.7'sinde kuru tarım, yüzde 8.3'ünde ise sulu tarım yapılmakta. Bu alanlarda buğday, arpa, çavdar, mercimek, şeker pancarı, ayçiçeği ve az miktarda meyvecilik ve bağcılık yapılıyor. Havzada mera alanlarının geniş yer tutması, mera hayvancılığını ön plana çıkarmış. Göl suları tuzlu ve sodyumlu olduğundan balık türlerine rastlanmıyor. 1994 yılında Seyfe Gölü Ramsar Alanı ilan edildiği dönemde, 187 kuş türü tespit edildi. Göldeki kuş varlığı, göç dönemlerinde ve kışın büyük sayılara ulaşmakta. Seyfe Gölü, aynı zamanda su kuşları için ülkemizdeki önemli kuluçka alanlarından biri. Seyfe Gölü, Tuz Gölü'nden sonra flamingonun ülkemizdeki en önemli üreme alanı olup gölün doğusundaki adalarda yaklaşık 2 bin çift flamingo kuluçkaya yatmaktadır. Göl çevresindeki stepler, nesli dünya çapında tehlikede olan kuş türlerinden biri olan toyun beslenme ve üreme alanıdır" şeklinde konuştu. Göl, 17 Ağustos 1989 tarihinde "1.Derece Doğal Sit Alanı", 26 Ağustos 1990 tarihinde " Tabiatı Koruma Alanı" ve 17 Mayıs 1994 tarihinde ise sürekli ve geçici göl alanı da kapsayan bölgede Ramsar Alanı olarak ilan edilmiş. SEYGED Başkanı Ömer Çetiner gölün bu günkü durumundan da bahsederek şöyle konuştu, "Yaz aylarında tamamen kuruyan göl yüzeyinde 20 santimetrelik bir tuz tabakası oluşuyor. Kuruyan gölde oluşan tuz ise rüzgar sayesinde çevreye dağılarak çok büyük maddi hasarlara yol açıyor. İnsan sağlığını da tehdit eden bu olayın sorumluluğunu kimse almak istemezken gölün yer altı suyunda da büyük oranda düşme tespit edildi. Bugün kullanılmakta olan kuyuların derinliği 2 yüz metreyi buluyor. Kuraklık nedeniyle tarımda verimlilik yok olma seviyesine gelirken, sazlıkların yok olması ile de sazcılık bitti. Daha fazla don olayı görülmeye başlanmış, elma tarımı durma noktasına gelmiştir. En önemli durumlardan biride, 100 bine yakın göçmen kuşun gölü terk etmesidir. Bu durum varolan ekolojik dengenin ciddi hasarlara uğradığının da önemli kanıtlarından biridir. Bu yüzden göl üzerindeki koruma statülerini kaybetme durumuna gelmiştir."
iha |
1638 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |