Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
DADALOĞLIU
10/05/2011
DADALOĞLU
Söz konusu etkinlikteki yaptığım konuşmamı siz değerli okurlarımla da paylaşarak konuya ayrıntılı açıklık getirmek istiyorum: DEĞERLİ GÖNÜL DOSTLARI ! Kaman Belediyesince düzenlenen Dadaloğlu’nu anma etkinliğine hepiniz hoş geldiniz, safa geldiniz, safalar getirdiniz... Gönül dostu kardeşim Sevgili Mümtaz Boyacıoğlu hocam Belediyenin “DADALOĞLU” nu anmak amacıyla düzenlediği bu programda benim de konuşmacı olarak yer almamı söyleyince, daveti bir bahaneyle reddetmem elbette şık bir davranış olamazdı. Ancak bir an duraksadım, ne anlatacağımı düşündüm. Yöremizi karış-karış dolaşan, kültürümüzün dününü, güzelliklerini –tıpkı- bu gün de yaşıyormuşuz gibi bizlere aktaran sevgili Halk Ozanımızın elbette “nev-î şahsına münhasır” pek çok çarpıcı özelliğini huzura getirebilirdim. Ozanımızın yöremizde geçirdiği günleri film izler gibi kare-kare hayalimde canlandırdım. Bu filmin içinde Dadaloğlu’dan ziyade, çok değil iki asır öncesinin “Kırşehri’ni, Kırşehir ulularını, daha net ifadeyle kendimi buldum. Nasıl olsa Araştırmacı Yaşar Şahin hocam Dadaloğlu’nun pek çok yönünü değerlendirip, birazdan detaylandıracak. Bana da “sözün özü”nü söylemek kalıyor... Sizleri daha fazla sıkmadan, bir kaç hususu satırbaşı olarak huzura getirmek istiyorum: Bazı yazarlar Dadaloğlu’nu “asi” tipini uygun görerek; o günkü deyimle adeta “yol kesen” , “baç alıcı” yani “haraç alan” kişi olarak tanımlamışlar... Diğer özelliklerini ve güzelliklerini ya görmemişler ya da görmezlikten gelmişler. Avşarların yerleşik düzene geçmesini isteyen Padişah yönetimi ne kadar haklıysa , kültürünü doya doya ve özgürce yaşamak isteyen konar-göçer Avşar halkı da haksız değildi zira.. “Ferman padişahın, dağlar bizimdir” dizesiyle Dadaloğlu’ bu başkaldırıyı, iskana tepkiyi çok güzel anlatıyor. Hani deriz ya, “bülbülü altın kafese koymuşlar da ille vatanım” demiş... Galiba Avşarların genlerinden gelen özgürlüğüne düşkünlükleri bülbülün çektiği çileyle aynı gibi geliyor bana. Dadaloğlu, Anadolu’yu karış- karış dolaşmış... Özellikle “Kırşehir, Kaman ve Mucur”a da dizelerinde yer vermesi, yöremize olan sevgisinin akılcı kanıtı olarak belleklerimizde ivme kazanmıştır. Yöremizle ilgili şiirin Sevgili Şemsi Yastıman ağabeyim tarafından büyük bir ustalıkla bestelenmesi, bu türkünün günümüzde hareketli bir oyun olarak folklorumuza kazandırılması da kültür zenginliğimizin mirası olarak, geleneği geleceğe taşıyan değerlerimizdendir. “Severim güzeli bir de kıratı” derken, “güzellerin kaşı keman görünür” derken, Kaman’la-keman ne güzel bütünleştirilmiş... Değerli gönül dostları ! Eskiden “Çırakma dibine şavk vermez” denilirdi... Bu günkü dille söyleyecek olursak: “Mum dibini aydınlatmaz”mış. Aslında Dadaloğlu, yaşarken kıymeti pek bilinmeyen; ancak, ölümünden sonra değeri anlaşılıp, önce gönüllerde ve daha sonra meydanlarda anıt mezarları yapılan gönül tahtlarında taçlandırılan gönül erenlerinden birincisi olmasa bile; birisidir. Kamanlı’ların ahde-vefa örneği göstermeleri, şehrin en güzel yerindeki bir parka adını vermeleri, anıtını ve sembolik kabrini yapmaları, anma etkinliği düzenlemeleri bence ayakta alkışlanacak davranış biçimidir. Demin söyledim: Ancak, gerçek değeri ölümünden sonra anlaşılan , yazılı bir eser bırakmadığı için halktan derlenen şiirleri türkü olup dilden-dile gönülden gönüle yankılanıp günümüze taşınan şu örneklerle sözlerimi bağlıyorum; hoş görünüze sığınarak bu eserleri makamıyla söylemeye çalışacağım.
1.Aydost ! kalktı göç elleri Avşar elleri Ağır ağır giden eller bizimdir Arap atlar yakın eder ırağı Yüce dağdan aşan yollar bizimdir
Arasında aslan yatar Karı dizleyi dizleyi Ünü büyük kozanoğlu Yaralarım göz göz oldu Türk geydirir at bağışlar Hekim gözleyi gözleyi
3. Çıktım yücesine seyran eyledim Cebel önü çayır çimen görünür Bir firkat geldi de coştum ağladım Al yeşil bahçeli Kaman görünür, gülüm amman aman ...
Duran ERDOĞAN Kırşehir Anekdotları Yazarı e.posta: duranerdogan1947@hotmail.com http: duranerdogan.com Tel: 0537 308 56 58 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |