Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
SEBAHATTİN YAŞAR ve “ACILAR GİZLİYDİ AŞK DEĞİL” ROMANI
04/01/2012 Edebiyatımızın
güzîde, güzel yazarlarından ve gönül dostlarından sevgili Sebahattin Yaşar’ı
yazdığı son eseri “Acılar Gizliydi Aşk Değil” romanıyla huzurlarınıza
getirmenin mükemmel mutluluğuyla dopdoluyum.Hem kişisel yapısı ve hem de
edebiyat alanındaki edebî kişiliği uzun uzun anlatılacak birisi... Bu günkü bu
yazımda değerli gönül dostumuzun sadece yazarlık yönünden bahsedeğeceğim. Zira, aslında
kendisinin edebî yönünü bir bütün olarak
düşünüp değerlendirmemiz gereken birisi.
Lâkin ayrıntıya girdiğim zaman da konuyu dağıtmış olurum endişesindeyim. Henüz geçen Kasım ayında, Ankara merkezli
‘İsim Yayınları’ arasında çıkan “Acılar Gizliydi Aşk Değil” romanını, konusunda
uzman bir okur ve yazar bilinciyle satır satır okuyup, inceledim. Zira
etkilenmedim desem yalan olur... Eser
hakkında yorum yazmak aklımın ucundan bile geçmedi. İyi bir okur olarak,
bu güne kadar işlenmemiş bir konuda esere ulaşmış olmanın keyfini yaşadım. Dolayısıyla,
yazar olduğumun farkında bile olamadım. Bir baba, bir dede ve en önemlisi de
bir canlı olarak konuyu kendi nefsimde düşünerek değerlendirdim. Hakikaten
herkes kendi aklına göre aşkı tadar ve yaşar. Amma ve lâkin, zihinlere kazınan
ve damaklarda kalan ‘aşk’ ise de ‘acılar gizli’ kalıyor, kişi bu derin ivme
kazanan hatıralarıyla için için yaşıyor. İşte Sebahattin Yaşar da “her gönülde yatan aslan’ın” içe hapsedilmesini, ama bu küllenen ateşin,
zaman içinde kor haline gelen ve
kükreyen aslan olarak yeniden parlamasını ne güzel anlatıyor... Bir düşünürümüz “ kitap olsun, kadın olsun
cildine aldanma; içine bak” der. Eseri yorumlarken, bize önce dışından yani
kapak kompozisyonundan başlayıp, içini, yayınevini, fiyatını, yazarak
değerlendirmemizi söylemişlerdir. Sonunda da, o eser hakkında elimizi
vicdanımıza koyarak ‘son noktayı’
koymamızı öğütlediler. Özellikle son günlerde dışı pamuk, içi yamuk bazı yazar
bozuntularının yazdıklarının övüle övüle bitirilemediğini, hattâ oskar bile
aldıklarını görünce içim burkuluyor. Şairin dediği gibi ‘yazarlığımdan bile
utanıyorum’ desem hiç yalan değil. Okuyun Sevgili Sebahattin Yaşar’ın “ACILAR
GİZLİYDİ AŞK DEĞİL” romanını, az bile
yazdığımı göreceksiniz... Eğer Sebahattin Yaşar’ın ardında bazı dışı başka içi
başka yazarlar olsaydı; abuk, sabuk, yamuk-yumuk karakterli kurum ve kişiler
olsaydı, bu sessiz sedasız zirveye koşan romanıyla, elli-altmış kere NOBEL
alırdı.Yazıp yayımladıkları, arşivlerde kalan ölümsüz eserleri
değerlendirildiğinde, elbette Sebahattin Yaşar’ın, ucuz, basit ve bayağı
görülmesi de çok çirkin olur. Böylesine ulvî özelliği ve güzelliği olan kalite
belgeli Anadolu insanı “Benim reklama
ihtiyacım yok, görenler Allah için söylesin” sözünü fantezi olarak söylemezler.
Hele-hele bu toprağın gerçek sahipleri
de “yiğidi öldür ama hakkını yeme!”
derler. Sözün özü: Gelelim “Acılar Gizliydi Aşk
Değil” romanını (eseri) kimler okumalı veya okumamalı hususundaki
görüşlerime... Bu güne kadar sayısız roman okumuş, yorumlamış,
biriktirdikleriyle de kütüphaneler kurmuş bir yazar kardeşiniz olarak diyorum
ki; “Acılar Gizliydi Aşk Değil” romanı konusu
itibariyle mürekkep yalamış insanların sıradışı yaşantısını, içini kemiren
‘cız’larının dışa vurumunu; halen günümüzle bağdaştırdığımızda, kimin bölücü,
kimin parçalıyıcı, kimin yıkıcı, kimin vatansever, kimin vatan haini olduğunun
karmaşıklığının çözümünü okura bırakıyor. Açıkçası: Seven, sevmeyen, sevilen,
sevilmek isteyen, boşanmış, boşanamamış, bekâr, evli herkese, bu toplumun herkesimine hitap ediyor. Söz
konusu romanı elinize alınca bırakamayacaksınız. “Acılar Gizliyde Aşk Değil” romanı,
edebiyat alemine Sebahattin Yaşar’ın güçlü kalemiyle, güzel yorumuyla
kazandırılan ölümsüz bir eseridir. Eseri okuduğunuzda haklılığım
anlaşılacaktır, bundan eminim. Hoşça kalınız.
Duran ERDOĞAN e.posta: duranerdogan1947@hotmail.com Kırşehir
Anekdotları Yazarı Tel&Gsm:
0537 308 56 58 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |