Ali AYDEMİR- Kurugöl’lü Rasim Yapar olarak sizden hayat hikâyenizi kısaca anlatmanı rica etsem.

Rasim YAPAR- 1945 Mucur’un Kurugöl Köyü’nde dünya ya geldim. Vahit Bulut Öğretmenin öğrencisi olarak ilkokulu köyde bitirdim.1956 ve 1957 yıllarında Mucur Orta Okuluna devam ettim. Babam Osman, anam Fatma’dır. Daha çok dedem Veli ve Atike anneannem beni yanlarına aldıkları ve bana daha çok ilgi gösterdikleri için, en az babam ve annem kadar onları da sevdim. Saygı ve hürmet duydum.

            Beni ortaokuldan dedem almış, tahsilim yarım kalmıştı. Dedemin şu önemli sözünü hayat boyu hiç unutmuyorum.”Guzum, çift ile koyun, sonrası oyun”.Köyde çiftçiliğe devam ettim. On beş yaşlarında Kadiroğlu İbrahim’in kızı Dürüye ile genç yaşta everdiler.

            Askere gitmeden önce üç kız bir oğlan çocuğu olarak dört çocuğum vardı.1966 da tehirli olarak askere gittim. Gelibolu Bolayır’da topçu olarak askerliğimi yaptım.

            1968 de terhis olduktan sonra bir kız ile birde erkek olmak üzere iki çocuğum daha oldu. İki at ile modern pullukla ve mim zerle çiftçiliğe devam ettim. Köye ilk defa bu modern araçlarla birlikte gübre kullanmayı Necati Yıldırım’la birlikte biz gösterdik.

            1972 de traktör aldım. Hala çiftçiliği traktörle devam ettirmekteyim.

Ali AYDEMİR- Şairliğinizi ne zaman keşfettiniz? İlk yazdığınız şiirleri hatırlıyor musunuz?

Rasim YAPAR- O zamanki köyde yapılan düğünlerde aptallar çalarlar ve söylerlerdi. Köçek oynaması meşhurdu. Köçek Durdu düğünlerin vazgeçilmez oyuncusuydu. Düğünlerdeki sazlı sözlü eğlenceler beni meraklandırdı ve şiir yazma hevesi uyandırdı. Dedem Mehmet’te Yemen’de askerlik yaptığı için defterinde yemen türküleri yazılıydı. Onları okuyordum Hevesim daha da arttı.

            İlk yazdığım şiir “Yel gibi”.ve “Gideyim”.di. Hala bu şiirlerim ezberimde ve okurum.

Ali AYDEMİR- Şimdiye kadar yazdığınız şiirlerin sayısını biliyor musunuz? Kitap çıkarmayı düşündünüz mü?

Rasim YAPAR- Şimdiye kadar yazdığım şiirlerin sayısı yaklaşık olarak 300 civarındadır. Kitap çıkarmayı çok arzu ediyorum. Ancak maddi imkânsızlıklar yüzünden cesaret edemiyorum. İnşallah ileride imkânlarım elverdiğinde çıkaracağım.

Ali AYDEMİR- Şairleri ve şiiri seviyorsunuz. Örnek aldığınız şairler kimlerdir?

Rasim YAPAR- Evet, şairleri ve şiiri seviyorum. Bana ekmek su gibi önem arzediyor. Tabi, örnek aldığım şairler elbette var. Başta benim ilkokul öğretmeni VAHİT Bulut(Vahidi),Ali Aydemir,(İdari) Derviş Ekim, Sait Sargın, İbrahim Özdemir( İhvani), Mehmet Karayer, İbrahim Düğer, İsa Erdoğan, Zübeyde Gökbulut, Selami Erdemir, Duran Erdoğan, Asena Gülsüm Güneş ve ismini şimdi hatırlayamadığın bazı şairler, yazarlar bulunmaktadır.

Onları çok seviyorum, takdir ediyorum. Onlardan Allah razı olsun.

Ali AYDEMİR- Çalışmayı seviyorsunuz. Güzel bir bahçen olduğu söyleniyor. Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rasim YAPAR- Aklıma düşürdünüz, yaramı açtınız. Nelerle meşgul olmuyorum ki; her gördüğüm meyvenin en iyisini bahçemde görmek istiyorum. Bulup dikiyorum veya aşılıyorum. Zevk duyarak onları yetiştiriyorum, meyvelerini derliyorum.

            Boş zamanlarımda bağ ve bahçe işlerinden sonra şiir yazıyorum. Sevdiğim dostlarla sohbetler ediyorum. Arıcılığı da çok sevdiğimden şu anda 15 kadar petekli arım var. Arıcılıkla da uğraşma bana çok haz veriyor.

            Ava çok meraklıydım. Kırk yıla yakın bir süre av maceralarım olmuştur.

Ali AYDEMİR- Şiir yazarken daha çok hangi konuları göz önüne alıyorsunuz?

Rasim YAPAR- Yaşadığım anılarda ve olaylarda hisse kapıp duygularımı kalemle kâğıda döküyorum. Beni etkileyen her konuyu şiirle değerlendiriyorum. Sevdiğim ve takdir ettiğim insanlara şiirler yazmak beni çok mutlu ediyor.

Ali AYDEMİR- Gönül dostları sözü size neler hatırlatıyor? Açıklarmısınız?

Rasim YAPAR- Gönül dostları diye sormuşsunuz. Cevabını da vererek başlamışsınız. İnsanları seven hem de ayırt etmeden, Yaratan dan dan ötürü seven öyle bir duygu ki; kitaplara sığmayan, anlatılması güçtür. Karşılıksız sevmek derim.

Ali AYDEMİR- Son olarak şairler hakkında neler söylemek istersiniz?

Rasim YAPAR- Şairlik milattan önce kurulan Tür k Devletlerinden günümüz kadar gelmedir. Her çağda, şairler, ozanlar, kendilerini halka kabul ettirmişlerdir.

            Şairler halkın ve Hakk’ın gözü, kulağı olmuşlardır. Korkmadan, gerçekleri haykırmışlardır.

Ali AYDEMİR- Teşekkür ediyorum. Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.