Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
EYLÜL 12’den VURDU
28/01/2012 EMİNE ÖZGENÇ ve “EYLÜL 12’den VURDU” ESERİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM
Bu edebî alemde kendimi yazar sayıp ya da
yazar sanıp yayımladıklarımla insanların ‘bazen önünde, bazen yanında ve bazen
de arkalarında’ oldum. Çünkü yazar olmanın temeldeki esas ödevinin böylesine
bir ilke olduğunu iyi biliyorum. Hedef kitleye de bu tür yaklaşımla ulaşıldığına
eminim. Şunu da biliyorum: Bizleri eğitip, yetiştirenler yayımladıklarımızla “ya okunmaya değer şeyler
yazmamızı ya da yazılmaya değer şeyler
yapmamızı” öğütlediler. Benzeri bir ifadeyle: “ ya sus seni adam sansınlar, ya
da konuş seni adam saysınlar!” felsefesini ilke edinerek, hür vicdanla,
yazmanın tadına varıp mükemmel mutluluğu yaşadım. Daima iyi, doğru ve güzeli örnek alıp,başarıyı takdir edip
alkışladım. Nihayetinde yazar geçinen birisi olarak, her yazılanın
edebî metin olmadığına, kalıcı
olmadığına, etkilemediğine, etkilenmediğime ve bende olumlu bir iz bırakıp
mesajının da olmadığına –hâşa huzurdan- tanıklık ederim. Şimdi sizlere bir çırpıda okuyup
tanıtımını ve takdimini yapmakla kendimi sorumlu saydığım bir kitaptan ve ilk
eserini vermiş bir yazardan söz etmek istiyorum: Yazarımız eğitimci :“Emine
Özgenç” Edebiyat öğretmeni. Eserinin adı:“Eylül 12’den Vurdu” Emine Özgenç hoca hanımın yazıp
yayımladığı “Eylül 12’den Vurdu’ eserini aslında bir otobiyografi tarzında
değerlendirdim. ‘Hayatım Roman’ diyen
herkesin kaleme alıp yazıya dökmekle yükümlü olduğu kalıcı bir eser
olarak gördüm. Ûslubu, akıcılığı ve konunun çekiciliği, mesajının da okurda
derin ivme kazandırması, doğrusu bana ‘nobel almış’ pek çok eserden de
ötelerdeydi gibi geldi. Bu eserde, 12 Eylül 1980 döneminde öğrencilik
yapmış; ‘solda ve sağda çarpışanların’ ateş
hatlarının içinde kalmış bir insan olarak benim birebir yaşadıklarımla
örtüştüğünü gördüm. Sevgili Emine Özgenç ise yaşadıklarını kaleme almakla;
mükemmel bir eğitimci olduğunu ve de
vuruşanlar hangi cenahta olurlarsa olsunlar, yaşanılanların ayni
olduklarının mesajını veriyor bizlere. Okura, usta kalemiyle, tarafsız
yorumuyla, mantıklı ve makûl örnekleriyle tüm vatanseverlerin vicdanlarında
derin ivme bırakan ‘cız’ları yaşatıyor. Böylece iyi bir edebiyatçı, iyi bir
gözlemci ve iyi bir öğretmen olduğunu, dolayısıyla alanında türünün en güzel
örneği olduğunu usta kalemiyle, yorumuyla, belgeleyip kanıtlıyor. Elimde 408 sayfadan oluşan “Eylül 12’den
Vurdu” kitabının 4. Baskısı var. Bir çırpıda okudum. İçim kan ağlayarak, vicdan
azabı çekerek, uykularım kaçarak okudum. Fikri hür, vicdanı hür, imanı hür, irfanı
hür herkesin ve her kesimin okumasını öneririm. Bizlerin ellerine tutuşturulan ‘Nobel
almış eser’ olarak yutturulan nice değersiz kağıt parçalarını yarıda bırakıp,
soba tutuşturduğumu iyi hatırlıyorum. Ama ‘Eylül 12’den bizzat ve ciddî vurgun
yiyenlerin ve yemeyenlerin bu kitabı okumalarını mantığımla bağdaştırarak
öneriyorum. Bu eseri, yazılan diğerlerinden farklı
kılan da bir kadının, yaşanılanları ‘kadın gözüyle, kadının perspektifinden ve
kadının penceresinden bakarak yazması’ değerli kılıyor. Bu açıdan da önemsiyor
ve öneriyorum. Yakın tarihimize ışık tuttuğu için önemsiyor ve özellikle edinip
okumanızı öneriyorum. Tekrar ediyorum: Bu kitapta, ‘ister solda, ister sağda
vuruşsun’, hiç bir siyasi görüş öne çıkarılmamış. Cezaevinin içinde ve dışında
yaşanılanlar anlatılmış... İnsan anlatılmış... “Eylül 12’den Vurdu” eserini edinmenin
iletişim yollarını da söylemek istiyorum: “emineozgenc@gmail.com” ve “eylul12denvurdu@gmail.com” veya şu adresten de esere “www.eylul12denvurdu.com” erişip temin
etmeniz mümkün. Yukarıda
sözünü ettiğim, anladığım ve sizlere iyice anlatamamanın aczini yaşadığım
“Eylül 12’den Vurdu” eseri hakkında bakınız sevgili Emine Özgenç kitabının
kapağında ne diyor: “Onlar derin bir sevdanın çocuklarıydı...Onlar
hedef tahtasının tam ortasındaki noktaydı. Kendilerini merkez sandılar...
Hedeftiler, bilemediler. Batı rüzgarları soğuk esti zamansız. Sonra Eylül
geldi, güçlü kuvvetli kollarıyla gerdi yayını. İthal malıydı yayı, Anadolu’nun
çam ormanlarından gelmişti oku.Talimliydi önceden.Vaktiydi. Tam zamanıydı. Gerdi
yayı elleri titremeden bıraktı. Ok gitti, gitti, gitti... Kendi gibi Anadolu
çam ormanlarından gelen, çam kokulu hedefin üzerindeki noktayı buldu. Ve...
Eylül, emredildiği gibi tam 12’den vurdu.” Sevgili Emine Özgenç hocahanımefendi !
“Eylül 12’den Vurdu” isimli edebiyat eserinizle artık bu edebî alemde -inanın
bana- ebedileştiniz. Dediğim gibi güçlü, güzel kaleminizle de ışık olup tüm
gönüllerde taht kurdunuz. Şehrin tam göbeğine heykelinizi diktirmeye,
riyakarlık edip nobele aday göstermeye hakkım ve yetkim yok. Ama insanlık
önünde ve Allah indinde doğruları yazdığıma şehadet ederim ki, ömrümde okuduğum
en güzel eserlerden birine imza atmışsınız. . Sözün özü: Aile hayatınızdaki örnek
yaşantınızla ‘sadakatin sembolü’ olduğunuz anlaşılıyor... “Eylül 12’den Vurdu”
isimli eserinizi meslek hayatınızdaki üstün başarılı tutum ve davranışlarınızla
kıyasladığımda, pedagojik bilgi donanımlı, kariyerli, onurlu bir öğretmen
olduğunuzun kalite belgesi olarak değerlendiriyorum. Zira “Öğretmen el öpmez,
öğretmen eli öpülendir. Öğretmen eğilmez! Öğretmen kırılır fakat yine de
eğilmez...” dedirttiniz. İlminizle, ışık olup medenî alemi aydınlattınız. Allah
yolunuzu daima açık, ömrünüzü uzun ve yüzünüzü hep ak etsin. Daha nice üstün başarılara imza
atacağınıza imanım kadar inancımı dile getirerek zat-ı âlînizi tebrik ediyor,
takdirlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Hoşça kalınız.
Duran
ERDOĞAN Kırşehir Anekdotları Yazarı e.posta:duranerdogan1947@hotmail.com Tel&Gsm:
0 537 308 56 58 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |