Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
EŞEK ELİN ZERDELİ EMANET
19/02/2012 KÖY ODASI YARENLİKLERİ Özellikle kış mevsimi gelince Köy
Odalarındaki muhabbet bir başka
güzelleşir, kıyasıya ve kıran kırana geçen karşılıklı lâf atmalar, verilen
cevaplar oda cemaatini gülmekten yerlere yatırırdı. Hele o gün özellikle komşu
köyden gelen misafir lafazan birisi veya ünlü bir Âşık varsa, tadına doyum
olmazdı muhabbetlerin...Vay be ! Neydi o günler?... O günleri bu günlere taşıyan
sözlerden bir demet anekdot... Buyurun birlikte okuyup, gülerken de beraber düşünelim... EŞEK ELİN ZERDELİ EMANET “Rızkın onda dokuzu ticarettedir!” derler
ya adamın aklında bu ünlü söz yer etmiş.
Ama yokluk ve kıtlığın hüküm sürdüğü yıllarda ‘öyle eşek yüküyle sermaye nerde
bizde, hökümet gibi adam olalım?’ diye düşünürken aklına çerçilik yapmak geliyor. Bu hemşerimiz komşusundan hemen bir eşek
tedarik eder. Bağ-bahçe sahibinin birisinden de veresiye zerdali alır.
Zerdalileri sandıklara yerleştirip, Mucur’un
yabanlı aşiretinin yaşadığı veya yörede
çöl tabir edilen bölgedeki köylerin
yolunu tutar. Ne hazindir ki yolda hiç sevmediği bir tanıdığıyla karşılaşır.
Adam yeni çerçiyi tepeden tırnağa bir güzel süzdükten sonra, bu girişimi nedeniyle dudaklarını büzüp, alaycı mütebessim yılışıklıkla kutlar. İyi kazançlar
diler. “ Hökümet gibi akıllı adamsın
vallaha!” der. Çerçi hem mahcup ve hem de mahzun bir
tavırla: “Öyle göründüğü gibi dââl... Pek kârının olacağına kulak asma hiyerif.
Annıyacan, eşşek elin; zerdeli de emanet” der.
SAYID’ın ÖLÜSÜNÜ
GÖRÜYÜM Mucur’un köylerinin birisinde bir kadın
karşısındakileri inandırmak için, her zamanda ve hemen her zeminde olur-olmaz
şeylere yemin edermiş. Çoğu yemini de “Sayıd’ın ölüsünü görüyüm” şeklindeymiş.
Komşusunun keseri kaybolur ve keser bu
kadının evinden çıkar. Kadın her zamanki gibi basar yeminin gözüne; “Sayıd’ın
ölüsünü görüyüm” diyerek, suçunu inkar eder. Keserin sahibi komşusu: “Nasıl kıydın da,
dal gibi oğlun Sayıd’ın üstüne yalan yere yemin ettin?” diye sormuş. Suçlu
kadın gayet sakin bir tavırla: “Allah her şeyi bilicidir. Kendi Sayıd’ıma gıyar
mıyım? Ben Ali ‘nin Sayıd’ın üstüne yemin ettim.” demiş.
ARKANDAN GENE EŞŞEK DERLER Genç, dinamik ve görev aşkıyla dolu olduğu
anlaşılan ilin yöneticilerinden birisi ara-sıra köylülerin arasına katılıp onlarla
sohbet etmeyi çok seviyor. Yokluğun ve yoksulluğun hüküm sürdüğü o devirde köylüler de yeri geldikçe, “Eşeği olmayan köylü eşekten de kötüdür”
diyerek, eşeğin öneminden söz
ediyorlardı ilin yöneticisine . Dolayısıyla köylülerin ağızlarından çıkan iki
lâfın birisi mutlaka eşek oluyordu. Yönetici
eşek sözünü kaba bulur, köylüleri uyarır: “- Bu binek hayvanına merkep deyiniz.
Merkep sözcüğü zaten binek hayvanı (binit) anlamına gelir. Yani merkep demeniz
daha uygun olur.” der. Köylüler zorlana zorlana merkep demeye özen
gösterirlerse de... Ancak içlerinden
biri de yöneticiyi uyarır: Sözün özü: Genelde eskilerin ‘Çarıklı Erkân-ı
Harp’ dedikleri insanlar, ümmî oldukları için aslında kültürlerinin bir hazine
olduğunun farkında olmazlardı. Kısacası alim değillerdi ama ariflerdi. Taşı
gediğine hem usturuplu koyar hem de güldürürken düşündürürlerdi.Ne güzel...! Hoşça kalınız.
Duran ERDOĞAN Kırşehir Anekdotları Yazarı Tel & Gsm;0(537)308 56 58 E.posta: duranerdogan1947@hotmail.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |