Sefer Aşır Eraslan
sefereraslan@gmail.com
TOPLU SÖZLEŞME Mİ YOKSA TOPLU SÖYLEŞME Mİ?
03/06/2012 Yeni bir “toplu sözleşme” sezonu başladı.Yeni ve ilk olduğu için nasıl bir seyir izleyeceği de üç aşağı beş yukarı belli olsa da ilk olması sebebiyle merak edilmektedir.Toplu sözleşme,toplu söyleşme,toplu sohbet etme şeklinde neticelenmez umarım.Daha önce bir işçi sendikasında çalıştığım için bu serüvenin sonunu da tahmin edebiliyorum.Evvela bir sendikacının asli vazifesi vardır.Bu da kendisinin başında olduğu sendikaya üye olanlara yeni imkanlar kazandırmak,eski hakların muhafazasını sağlama, hak sahibi yapmak gibi ve meydana gelebilecek olan yeni durumlara karşı tedbirler alma gibi amaçları vardır. Bir hak arama,hak koruma amaçlı kurulan bu sendikalar nice ağalar yaratmış,nice cüceleri o müthiş para demetleri kudurtmuş zıvanadan çıkartmıştır.Hem ikbali hem de istikbali garantiye alan bu ağalar da diplomalarına bakmadan nice madde esiri,madde bağımlısı adamı küçülttükçe küçültmüş, ufaltmış, kendilerine köle yapmıştır. Sendikalar, kendileri ile aynı görüşte olsalar bile iktidarlarla uyum içinde çalışabilirlerse de teslim olmuş, entegre olmuş, yoldaş olmuş izlenimi vermemelidir. Çünkü devleti veya fabrikayı,şirketi yöneten gücün amacı ile sendikanın amacı tamamen zıt istikamettedir.Aynı davaya,aynı inanca sahip olabilirsiniz ancak aynı torbaya konulamazsınız. Hele hele “öncelikle sendika aidatlarını konuşup halledelim de gerisi kolay” mantığı hem ahlaki değil,hem de maksada ters bir iştir.Sendikacılığın itibarsızlaşmasında elbette sendikacıların da rolü vardır.Onca insanı ve onların umutlarını yandaşı olan güç sahiplerinin emrine verirlerse vebalden kurtulamazlar. Bir işçi sendikasında eğitimci olarak çalışırken, başkan toplu sözleşme görüşmeleri başlarken bütün hiddeti ve şiddetiyle işçileri etkilemeye çalışırdı.”Sizin hakkınızı, bir kör kuruşunuzu,bir zerre miktarı hukukunuzu,zayi edersem,alamazsam,yedirirsem namerdim.Dünyanın en alçak ,en şerefsiz adamıyım.İş vereninin burnundan fitil fitil getirmezsem dünyanın en namert adamıyım” diyerek motive ederdi.Yüzde on sekiz ile başlardı pazarlık.Başlardı ama ertesi gün özel konuşmalarda yüzde altıya yatacaklarını söylerlerdi.”Bu iş böyle hoca “diye de bize usul üslup öğretirlerdi.Şimdi de on altıyla başlandı.Bırakınız on altıyı, on, hatta altı dahi alamayacaklarını onlar da biliyor.Bu işin beş veya dörtle noktalanacağını herkes biliyor.Hükümet ,güç sahipleri bizimle aynı takımından fazla yıpratmadan uzlaşalım” derseniz yanlış yaparsınız. Baştan sonu belli olacak olan, büyük oranda neticesi tahmin edilebilen bir toplu sözleşme maratonu başlamış durumda. Bence bu toplu sözleşme değil toplu söyleşme “toplantılarıdır.Biraz atıştırma, biraz yatıştırma antrenmanları yapıp süreci tamam edip işte ancak bunu koparabildik” demeye hazırlanmaktadırlar.Yani aidatını aldığınız işverenle ne kadar güçlü ve ne kadar samimi bir mücadeleyle başarı kazanabilirsiniz ki?Hani hacca gazeteci olarak giden bir yaramaz adam, şeytan taşlarken şeytan “sen de mi?” demiş ya işte öyle.Yani işveren “sizin için verdiğimiz gözünüze dursun” derse o saltanat sona erme tehlikesiyle karşı karşıya kalınırsa ne kadar mukavemet gösterebilirler acaba? Çok şey beklemeyiniz. Çok saf olamayınız.Çok da inanamayınız.Sonuç 4-5 aralığında bir rakam olacaktır.Herkes hesabını ve liderini buna göre dinlesin.Dikkat edilirse hiç kimse mensuplarının verimliliğinin artırılması,eğitim seviyelerinin yükseltilmesi,kültürel hakların sağlanması gibi bir endişeleri yok.Birisi çıkıp da ”mensuplarımıza bir günlük gazete,bir aylık dergiye abonelik hakkı tanınsın” demiyor.Aidatların artması ,lüks makam araçlarının çoğalması bütün dertleri bu.Sendikacıları ve sendikacılık anlayışını yakından tanıyan bir eski çalışan olarak bu aldatmaca bu defa memura da sıçradı.Bunlar memuru amiyane tabiri ile “kafaya alma” gayretlerinden başka bir şey değildir. “Sabah ola hayrola” deriz ya,”sonu hayrola” diyerek iyi dileklerimizi sunalım.İyi toplu söyleşmeler beyler! 9-5-2012 GEMLİK SEFER AŞIR ERASLAN |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TAKM ORDU MU? - 03/02/2013 |
KAN ve GÜL - 30/12/2012 |
"TURAN'I" YAZGAN HOCA EBEDİYETE GÖÇ ETTİ - 01/12/2012 |
NEFES'İMİZ ÇIKIYOR. - 25/11/2012 |
MÜZİKTE ŞİDDET VE EDEPSİZLİK UNSURLARI - 15/11/2012 |
ÖZBEKİSTAN'A SULU OYUN - 21/08/2012 |
AŞKI KAZANÇ HANESİNE YAZILANLAR - 04/08/2012 |
AYDIN ALGILAMALARINDAKİ FARKLILIKLAR - 12/07/2012 |
KOMŞULARIMI ve KOMŞULUĞUMU ARIYORUM - 20/05/2012 |