Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
KÖY YAŞANTISINDA NOSTALJİ
11/07/2012 Mucur’un en gözde,
en güzel ve en büyük köylerinden birisi, daha doğru birincisi Kurugöl Köyü’dür.
Doğu-Batı ve Güney Karayollarının kesiştiği tam kavşakta yer alır. Buradaki
fabrikalar, petrol tesisleri, turistik
lokantalar Kurugöl’ün güzelliğine ve ekonomisine artı değer katmaktadır.
Ahalisi zengin, toprağı bereketli ve kavşak noktasında oluşu, köylüleri de
nakliyatçılığa ve ticarete özendirmiş.
Bu yazımda sizlere köyümüzde yaşanmış öykülerden nostalji tadında ve
tavında bir demet sunacağım:
TRAFİKLE-İREFİK BENİ BATIRDI ! Geçimini dolmuşçuluk yaparak temin etmek isteyen bir minibüsçünün anısını yeri gelmişken
anekdot olarak sizlerle paylaşmak istiyorum: Kurugöl’ün eski Muhtarı Kâmil Öztürk köyün ‘ağa’ kabul edilen,
hatırlı ve varlıklı
ailelerindendir. ikinci el bir minibüs
satın alarak Kurugöl-Mucur-Kırşehir
hattında dolmuşçuluk yapar. Bu arada ‘Refik’ de bu minibüse dolgun maaşla şoför olarak tutulur . Kâmil Ağa işin inceliklerini bilmediği
için her işi şoföre bırakır.Şoför
ihmallik eder, minibüsün
periyodik bakımını zamanında yapmaz; trafiğin istediği işlemlerin gerekli belgelerini minibüste bulundurmaz.
Derken, Kamil Ağa, arızanın giderilmesi için masraf üstüne masraf edip, trafiğe de ceza üstüne ceza öder. Bütün
bunlara şoförün yüksek maaşı da eklenince,
sonunda Kâmil Ağa zarar edip, minibüsü satar. “Minibüsü niye
sattın?” diyenlere de, diline tesbih
ettiği ifadeyle; DOĞRU
OLMAYA BEN DOĞRUYUM AMMA ... Kurugöl
halkından iki kişi kavga eder. Birisi
var ki önüne gelene sövüp sayar... Kavgaya katılanlardan diğeri: “Bu çirkin
sözlerinin hesabını sana mahkemede sorarım... Bu memlekette kanun var!” der.
Tepesi atan öteki kavgacı: “Mahkemeye vermeyenin de... Kanunun da ...” diyerek,
en galiz küfürü söyler. Konu mahkemeye intikal eder ve ‘kanuna sövdüğü’ için kamu dâvası açılır. Bu
arada hatırlı kişilerin araya girmesiyle, dâvacı ve dâvalı barışıp, sulh
olurlar. Tüm şahitler: “Efendim ! ‘Kanun’a değil,dâvacının ‘kağnı’sına sövdü !”
şeklinde şahitlik ederler. Ancak “Patlak İsmail Emmi” dürüstlükte taviz vermez
ve “kanuna küfretti” diyerek, ısrar eder. Hâkim de “Bu kadar insan yalan mı
söylüyor! Şimdi Seni tanık iken sanık yapar içeri tıkarım. İfadeni düzelt” der.
Patlak İsmail emminin cevabı: “Doğru olmaya Ben doğruyu söylüyorum. Amma siz
yine de nasıl isterseniz öyle yazın ifademi Hakim Bey...” şeklinde olur. Sonuç: Dâva konusu böylece ‘kamu’ dâvası
olmaktan çıkmış; dâvacı da ‘kişisel’
şikayetini geri aldığından dâva
düşmüştür. ÇOK İT-KÖPEK GÖRDÜM DE SENİN
GİBİ... Yokluğun
ve yoksulluğun hüküm sürdüğü -fi tarihinde- yine Kurugöl’de yaşanmış bir olay...
Anasının yaptığı taze tereyağlı, ballı yufkalı dürümü kapan çocuk, ucundan azıcık ısırmadan,
bir koşuda sokağa fırlar. Çocuğun elindeki dürümü gören ve içindeki
katığın ne olduğunu öğrenen uyanık komşu, çocuğa: “Haydi seninle bir oyun
oynayalım. Ben köpek olayım... Sen de köpeğin sahibi ol. Ben sana hırlayıp,
havladıkça, elindeki dürümden bana ısırt.” der.
Komşunun, çocukla evcilik oyunu böylece başlar. Adam dişlerini sırtararak, hırlayıp
havladıkça, çocuk dürümü ısırtır ve “köpek adam!”la oyun sürer... Netice
de elindeki ballı -tereyağlı dürümü
yemek çocuğa kısmet olmadan, adam dürümü bitirir... Köyümüzün alim sözlü ve altın öğütlü
kocalarından Dedem Ali Çavuş da manzarayı görür: Cami avlusundaki cemaate olayı
hülâsa edip; olayın baş aktörü komşusuna: “Bu yaşıma kadar çok it-köpek gördüm;
amma, senin gibi hünerli ‘itoğlu iti’ hiç görmedim !” der. Sözün özü: Şu bizim köy!.. Nüfusuna
oranla, kariyer yapmış kalite belgeli üniversitelisi
belki az olabilir ... Şoförü ve zenaatkârı çok... Amma ve lâkin “Enver Usta’nın
çırakları”ndan öğrenilecek daha çok şey (lâf) var... Zengin köy kültürü...Köy
odalarında ve köy kahvehanelerinde bozdur-bozdur harca. Bize de yaşanılanları
ibretlik nostalji tadında yazmak, anlatmak ve gelecek kuşağa aktarmak
kaldı... Hoşça kalınız.
Kırşehir Anekdotları Yazarı
E.posta: duranerdogan1947@hotmail.com Tel & Gsm: 0 (537) 308 56 58
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |