Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
AK PARTİ’NİN İFTAR YEMEĞİNDEYDİM
05/08/2012 Geçtiğimiz Salı
günü Ak Parti Kırşehir İl Başkanı Sayın Salih Çetinkaya’nın Parti adına Kırşehir
Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Sosyal Tesislerinde verdiği iftar
yemeğine ‘Köşe Yazarı’ olarak davet edildim. Ne demiş atalarımız: “Davet
edildiğin yere erinme... Davet edilmediğin yere görünme.” Ben de adam yerine konulmamın onuruyla -ta Kurugöl’den
gelerek-bu davette yerimi aldım.
Burada dikkatimi çeken oldukça hoş bir vitrin
ve vizyon görüntüsü vardı: Partinin İl Yönetimi aydın, atılgan, genç ve
donanımı yüksek kariyer kimlikli kişilerden oluşuyordu. İl Başkanının Hukukçu,
Belediye Başkanının Mühendis oluşu, en önemlisi teşkilatta hizip olmadığı
kanaatinin yayılması ileriye yönelik seçimlerdeki
başarıyı şimdiden hedef gösteriyordu.
Aslında Partilerin iftar davetiyeleri,
bence etkinliklerin kamuya duyurulması
için -nev-î şahsına münhasır- dinî görüntülü millî aktivitedir. Bilirsiniz: bu
tür davetlerde her şey şahanedir.Doğrusu kültürel Ramazan geleneğimize göre, çay-kahve
ve yemek de bahanedir. Amaç: Dostları bir araya getirip, aktivitenin başarısını
mesaj olarak etkili bir şekilde ‘Medya Mensupları
aracılığıyla’ ‘hedef kitleye’
ulaştırmaktır. İftar yemeğinin, davet sahibinin rızkını bereketlendirdiğine
ve hanesine katmerli sevap olarak
yazıldığına, ayrıca adım gibi inanıyorum.
Bu yemekte oldukça genç, dinç, dinamik, enerjik
ve donanımlı bir ekibin sunum için “Başköşede” yerlerini aldıklarını gördüm .
Katılımcılar: Ev sahibi olarak İl Başkanı Avukat Salih Çetinkaya, Belediye
Başkanı Yaşar Bahçeci, Milletvekilleri Abdullah Çalışkan ve Muzaffer Aslan idi.
Derslerini iyi çalışmış ve ödevini de iyi hazırlamış kendine çok güvenen bir
öğrenci edasıyla kürsüdeydiler. Parti olarak yaptıkları hizmetlerin detaylarını
yazılı bülten (kitapçık) olarak tüm
konuklarına dağıttılar. Ayrıca projeksiyon cihazı marifetiyle de grafiklerle bizleri
bilgilendirdiler. Ak Parti’nin 9,5 yıllık icraatını, Kırşehir İl Merkezine ve İlçelerine
yapılan, yapım ve proje aşamasında olan iş ve hizmetleri en ince ayrıntılarına
kadar bir-bir Abdullah Çalışkan anlattı. Özel sorular da ‘âdet yerini bulsun
saikiyle’ usûlen cevaplandırıldı kanısındayım...
Her ne kadar seçimler zamanında yapılacak
deniliyorsa da; yapılan parmak hesaplamalarını görüp gidişata bakılırsa, seçimlerin erkene
alındığının işareti ve sinyali veriliyordu, bundan eminim... Algıladığım hususları değerlendirmeye
gelince: Elbette ilimize yapılan hizmetlerden onur duyar ve emeği geçenleri parti
gözetmeksizin tebrik ederiz. Zira vicdanen müsterih olabilme güvencesiyle
yöresine hizmet etmenin mutluluğunu yaşamak için çırpınanları ayakta
alkışlarız. Çünkü istihdam yetersizliği
nedeniyle göç vererek her geçen gün biraz daha küçülen Kırşehir’in o kadar çok sorunları
var ki; bunun çözümünü ancak ‘Merkezî ve Yerel İdare’nin’ yöneticilerinden
beklemek haksızlık ve başarısızlığın sorumluluğunu, vebâlini de kendilerine
yüklemek insafsızlık olur. Sorunlar paylaşıldığı zaman, doğru hedef belirlenip somut sonuç ancak böyle alınır.
TBMM’deki çalışmalarıyla ilgili olarak Vekillerimiz
“Şeytan taşlamaktan namaz kılmağa vakit
bulamıyoruz !?” demediler. Göç vererek küçülme konusunda da meşrû mazeret beyan
edip ‘topu taça atma pişkinliği’ de göstermediler.
Ne güzel ! Aksine, gerçeği onaylayıp, yöreye yapılan yetersiz istihdamlarla Kırşehir’de ‘devletin göçü’
durduramadığının altını çizdiler. Biraz da geleceğe yönelik olarak ‘Tren Yolu’
gibi yeni yatırım ve porejelerden bahsedip, beyaz (ak) hayalli bol kepçe popülist politik umut dağıttılar; dersem,
abartmış olmam.
Köşe yazarının nitelikli ana görevi ve
kuralı bana göre; düşünceleriyle yönetimin bazen önünde, bazen yanında, bazen
de arkasında, bazen de (gerekirse kerhen) karşısında olmaktır. Partilerin ‘özel yetkili kâtibi’
olmadığımız için yönetimlerine yazı beğendirmek çok zor, bunun bilincindeyim. Ak Parti’nin ülkemize yaptığı hizmetleri zaten
görüyoruz. Yapamadıklarını veya yapmak istemediklerini ‘seçim sath-ı mailine
girildiğinde’ gündeme taşıyıp, gerektiğinde tarafsızlık ilkesiyle yorumlayacağım.
Sevgili
Salih Çetinkaya, sevgili Yaşar Bahçeci ve sevgili milletvekillerimiz ! Yapılan
iyi, doğru ve güzeli görmemezlikten gelip, başarıyı tümden inkâr etmek -kendi
adıma söylüyorum- dürüstlük değildir. Öylesine tarafsız, düzgün ve güzel
hizmetlerle Kırşehir’imizi donatın ki daima minnet ve şükranla anılasınız.
Menderes Hükûmetince bir kaza
süsüyle, kazaya kurban edilen ‘Tarihî ve Kültürel Değerli İlimiz’den koparılan ilçelerimizin
yeniden Kırşehir’le kucaklaştırılmalarını bekliyoruz. Madem %50 çoğunluklu iktidarsınız;
hizmet diye ben buna derim, göreyim sizi...
Kırşehir’imizin
‘Cumhuriyet Dönemindeki’ beş olan milletvekili sayısının, “9,5 yıldaki ‘Devr-î
İktidarınızda bile’ tüm yapılanlara ve yapılanmalara rağmen” bu gün ikiye düşmesi; il olarak geriye
gidişimizin ‘kırmızı ışıklı’ göstergesidir. Demek ki, Kırşehir’de artan bir şey
yok(muş) !
Sözün özü: Halka hizmeti Hakk’a hizmet sayıp; Şeyh Edebalî’nin sözlerini kendinize kural edinin... Yeter ki seçimlerde seçmen halka verilecek hesap gününde ‘alnınızın akıyla’ sandıktan çıkın. O zaman Kırşehir’in tam göbeğine heykelinizi dikmeyenler namerttir. Aksi halde tüm konuştuklarınız lâf-ı güzaf olarak ‘iftar yemeğinin salatası’ sayılacaktır. Hoşça kalınız.
Duran ERDOĞAN Kırşehir Anekdotları Yazarı
E.posta: duranerdogan1947@hotmail.com www.duranerdogan.com
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |