Sefer Aşır Eraslan
sefereraslan@gmail.com
ÖZBEKİSTAN'A SULU OYUN
21/08/2012 Özbekistan'ın iki önemli su kaynağı var.Birisi Siriderya dediğimiz, diğer adıyla Seyhun, diğeri ise Amuderya adıyla meşhur bizde Ceyhun denilen iki ırmak.Yine Fergana vadisinde bölgeye hayat veren Maylisay(may-yağ demek,say- dere demek)ve Taşkent ile Kaşgaderya arasındaki Kitap şehrine yakın Zarafşan ırmağı vardır.Seyhun ,Tiyanşan dağlarından kopup gelerek yine kendisi gibi aynı kaynaktan beslenen Karaderya ırmağı ile birleşir.Fergana vadisini sulayarak hayat veren,can katan ,diğer adıyla "Altın vadi" de denilen bu bölgeyi cennet yapan su kaynaklarıdır.Andican'ın Şehr-i han kasabası civarından "Kette Fergana Kanalı" Büyük Fergana Kanalı vasıtasıyla Fergana ve Tacikistan'ın Kanlı badem şehirlerine ulaşır.Bu kanal sırf insan gücüyle bir milyon insan çalışmış ,yüz bini vefat etmiş bir kanal.Kanaldan akan su adeta "yatağı değiştirilmiş Siriderya" izlenimi verir.Burada büyük bir sulama barajı vardır.Ayrıca gövdesi Özbekistan'ın Hanabat şehrinde, uzantısı Kırgızistan'ın Karasu ve Özgen şehirlerine kadar uzanan büyük bir barajı mevcuttur.Bu sular bölgenin hayat kaynağı değil hayat damarıdır.Özbekistan'ı dünyanın ikinci büyük pamuk ihracatçısı yapan da, Moskova'ya kadar bütün tren istasyonu olan eski Sovyet şehirlerini domates,kavun-karpuz,pirinç...gibi gıdalarla meyvelere doyuran da bu ırmaklardır.
ABD'nin ilk defa savaşsız ve kendi insiyatifi dışında, barışçı bir metotla, askeri üssünü sökmeye mecbur edilen yer Hanabat'taki askeri üssünü kapatarak sessizce kovulan yer burasıdır.Bunu unutmayan ABD büyük masraflarla ,Özbeklere ders vermek amacıyla Kırgız tarafına iki sulama barajı inşa etmek için gayret etmektedir.Bu barajlara Kırgızların ihtiyacı yoktur.Çünkü o bölgenin tamamı dağlıktır.Sulamaya elverişli bir arazi yoktur.Hatta yolu dahi yoktur. Bu bölgeyi Bişkek'e bağlayacak kış yaz açık olan bir yol bulunmamaktadır. Çanakkale Seramik fabrikalarının sahibi İbrahim Bodur'un hanımı üç Fransız iki Türk ve bir Kırgız danışmanla deve üstünde çekmeye çalıştıkları "İpek Yolu" belgeselinde bir başka merhale olan Oş şehrine gelecekleri haberini aldık eşçilikten. Oş şehrinde karşılamak için beklemiştik, ama gelememişlerdi.Bu yol çığ yüzünden kapanınca da deve de dahil uçakla kat etmişlerdi Taşkent yolunu.İşte bu bölgeye ABD iki sulama baraj yaparak,masrafları da kendilerince karşılanarak Özbeklere bir su dersi vermek amacındadırlar.Binlerce değil milyonlarca insanın aç kalması, işsiz kalması, aşsız kalması manasına gele bu hareket Kırgızlara da fayda vermeyecektir.Çünkü elektrik santrali olsa, gazı ve petrolü olmayan bölgeye hayat verebilir lakin sulanacak arazisi olmayan Kırgız ancak su ambarlarının dolan suyuna bakarak sulu bir oyunun çaresiz seyircisi olarak kalmaya mahkum olacaktır.Buraya sulama barajı yapmak demek sadece altın vadiyi değil,Zarafşan ırmağının da kaynağını kurutarak Angren, Taşkent,Sirideya şehirlerinin sulanma kapasitesini de büyük oranda sıkıntıya sokacaktır.
Amuderya ve Ceyhun ise,Tibet Dağlarından koparak Afganistan ve Tacikistan'ı da geçip Karşı şehrinde Özbekistan'a kavuşur. Özbek sınırı boyunca İmam-ı Tirmizi'nin şehri Termiz'den geçip Buhara ve Hive şehrinden Karakalpakistan bölgesinden Aral Gölü'ne dökülür.Geçtiği bölgeler tamamen pirinç veya pamuk tarlası iken şimdilerde kavun-karpuz tarlalarıyla doludur.Milyonlarca insanın büyük emek sarf ederek yetiştirdiği bu ürünlerle hem Moskova'yı beslerler, hem de kendi rızıklarını temin ederler.Buhara'da gördüğüm bir su havuzu dikkatimi çekmişti. "Bu havuzu niçin yaptıklarını "sormuştum da aldığım cevap ilginçti. Belki yüz, belki de iki yüz dönümlük çöl(az çok dönüm hesabından anlarım) etrafı setle çevrilerek içi su doldurulmuştu. "Bu havuzu niçin yaptıkların" sorduğumda mihmandarım Buhara emniyet müdür yardımcısı şu cevabı vermiştir."Bu havuz değil su ambarıdır. Burası çöl olduğu için toprak tuzludur.Burada ekim yapılamaz.Ancak böyle suyla doldurularak bekletilir.Su toprağın tuzunu aşağıya alıp götürür.Bu işlem iki defa yapılarak o toprağın ekime elverişli hale gelmesine sebep olunur.Üçüncü su dolduruşta pirinç ekilir."dedi.İşte bu kadar mihnet sahibi, mihnetkeş(işçi demektir) iş sahibi, aş sahibi olmak için o Ceyhun'un da ,Seyhun'un da akması, dolu dolu akması gerekir.Seyhun ile Ceyhun'un Aral'a ulaşamadan yok olmaları bu sebeptendir.Bizdeki boş akan suların ,sınır ötesine beyhude çağlayarak kaçıp giden bereketin hesabını iyi yapamayan yönetimler vebal altındadırlar.Fırat'ın suları borularla Konya ovasına akıtılarak milletin kaderi değiştirilmelidir.Taa Irak'tan boru ile petrol geliyor da Urfa'dan su niçin gelmesin.Ceyhun'un üzerine yine Tacik- Afgan sınırına yakın bir yerde sovyetler zamanından kalma, yarım kalan inşaatı yeniden canlandıran Rusya da aynen ABD gibi o bölgeye ziraat açısından hiçbir faydası olmayacak olan iki sulama barajı yapımına başlamıştır.Bütün bunlar göstermektedir ki hem ABD, hem de Rusya, Özbekistan üzerinde sulu oyunlar oynamaktadırlar.Biliyorlar ki ancak böyle dize getirilebilir bu atalar diyarı.Maveraünnehir ancak bu metotla perişan edilerek köle yapılabilir.ABD,Siriderya'nın suyunu ,Rusya Amuderya'nın suyunu Özbeklere yar etmemek için baraj bahanesiyle suyu keserek susuzluğa mahkum etmek istemektedirler.
Su Harran ovası için,Suruç ovası için, Nusaybin -Kızıltepe ovaları için neyse, Altın vadi Fergana vadisi için de, Buhara çölleri için de, Karakalpakistan ,Nüküs çölleri için de odur.Belki daha da hayati bir öneme sahiptir.Su hayattır,hayat verir ancak Özbekistan'a can verir.Çalışkan olan Özbek halkı da bu suyla çöle zenginlik eker, refah biçer.Çünkü sadece pamuk veya sebze ekilmez.Suyun geçtiği her arkın kenarına dut ağacı dikilerek hem çöl şenlenmiş, hem dut yapraklarından ipek böcekleri doymuş, hem de kazanç kapısı olmuştur Özbek insanına.Orta Asya'dan bu tarafa her su kenarına ,her yurt edinilen yere Türk mührünü, ağaç dikerek ,hayat vererek vurmuştur.Bu yerlerin bunca yeşil olması da "Burası bir Türk yurdudur" dedirtecek güzelliktedir. SEFER AŞIR ERASLAN 23-Ağustos-2012-ANKARA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TAKM ORDU MU? - 03/02/2013 |
KAN ve GÜL - 30/12/2012 |
"TURAN'I" YAZGAN HOCA EBEDİYETE GÖÇ ETTİ - 01/12/2012 |
NEFES'İMİZ ÇIKIYOR. - 25/11/2012 |
MÜZİKTE ŞİDDET VE EDEPSİZLİK UNSURLARI - 15/11/2012 |
AŞKI KAZANÇ HANESİNE YAZILANLAR - 04/08/2012 |
AYDIN ALGILAMALARINDAKİ FARKLILIKLAR - 12/07/2012 |
TOPLU SÖZLEŞME Mİ YOKSA TOPLU SÖYLEŞME Mİ? - 03/06/2012 |
KOMŞULARIMI ve KOMŞULUĞUMU ARIYORUM - 20/05/2012 |