Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
DEDİKODU
25/11/2012 Dikkat etmişseniz
yazılarıma zaman-zaman ‘Dostlar’ sözüyle başlarım. Yazdıklarım, fikirlerim
beğenilse de-beğenilmese de, ben de içinizden biri olarak yaşıyorum ve hasbelkader aranızda varım. Bu nedenle
hepinizi dost sıfatında görüyorum. Uzun lâfın kısasını demem gerekirse ‘armudu
saplı üzümü çöplü görmenin’ kime ne yararı var? Eskimiş kötüyü-köhneyi kim
örnek alır? ‘Suç ve kusur samur kürk olsa bile’ hangi moda meraklısı alıp
sırtına giyer? Ancak ne var ki; hasbıhal esnasında
duyduklarımı bazen ‘şaka mı, ciddi mi’
endişesiyle birbirinden ayıramadığımı belirtmek istiyorum. Aldığım bazı
cevapları anlamsız ve patavatsız bulduğum için, neredeyse ‘alnımın şakına balyoz’
gibi etki yaptığını hissediyorum. Örnek mi istiyorsunuz: Bir dostumuzu ziyarete
giderken gören tanıdık-bildik bir başkası, önümüzü keserek, gayet rahatlıkla
yüzümüze karşı “ziyaret edecek başka adam bulamadın mı?”diyebiliyor. Ola ki
birisi için, ‘su-î zan’dan uzaklaşmak amacıyla, onurlandırıcı bir-iki güzel kelâm
edecek olsak: “övdüğün kişiye bak; anası sarımsak, babası soğan’ diyor.
Vesaire…vesaire… Değerli dostlar! Her alanda geri kalmış
yöremizde ne hikmetse sayısız ‘Boş Lâf Profesörleri’miz var. Bunlar kendilerini düzeltemezler, ama
dünyayı düzeltmeye kalkarlar. Parkta,
sokakta, kahvehanede, hattâ cami avlusunda ahkâm keserek yahudileri köşeye
sıkıştırıp, Amerika’ya gözdağı vermektedirler. Vesselâm, bunlara hem şaşıyor,
hem de ne diyeceğimi şaşırıyorum: Mübârekler, namazı kazaya bırakıyorlar;
dedikoduyu kazaya bırakmıyorlar… Kusurum, yalanım-yanlışım varsa lütfen düzeltiniz. Kendimi yeteneksiz ve
yetersiz görüyorum. Bu konuda çok
acizim. Allah’ım önce beni, sonra da bu dedikodu üretim elemanlarını ıslah
etsin, demekten başka çözüm yolu düşünemiyorum.
İNTERNET DENEN MEDENİYET Daktilo makinesiyle bir ömür tüketmiş bir
yazar olarak şimdilerde yazılarımı artık bilgisayar ortamında yazıyor ve medeniyet
harikası olan internetten de yararlanıyorum. Çağ atladığıma kendi adıma çok
sevindim. Bildiklerimi siz değerli okurlarımla paylaşmanın ve daha büyük hedef
kitleye ulaştırmanın mutluluğu içindeyim: Artık bundan böyle http://www.duranerdogan.com
veya Duran Erdoğan Kişisel Web Sitesi
yazarak bilgisayarınızın ‘sık
kullanılanlar listesine’ eklediğiniz takdirde; internet ortamında, benimle, Türkmen ya da
Karacakurt aşiret geleneğiyle hemhal olmuş Kırşehir Halk kültürüyle ilgili bazı
bilgilere kolayca ulaşabileceksiniz. Beni sizlere yakınlaştıran ve sizlerin de
bana ulaşmanızı sağlayan bu web sitesi, sevgili Serdar Aydemir’in tasarımını
gerçekleştirip bana ücret almadan sunduğu sürpriz hediyesi olmuştur. Ayrıca sevgili kardeşim Mustafa Karayer de
yazı, resim ve sair belgelerimi bu sitede siz değerli okurlarıma
ulaştırmaktadır. Kültürel ağırlıklı yazı yazmaktan çok keyif alan bir yazar
olarak; söz konusu web sitemin hayırlara vesile olan, dolayısıyla insanımızın
eksiklerini telâfi ettikleri bir ilim sitesi olmasını arzu ediyorum. Ayrıca
emeği geçen Serdar Aydemir ile Mustafa Karayer kardeşlerime can-ı gönülden
dualarımı, teşekkürlerimi ve sevgilerimi
sunuyorum. Sözün
özü: Hz. Ömer misâli, düşünen insan olmanın erdemiyle ve kocamışlığımın da rehavetiyle
zaman-zaman kendimi sorgularım: Ey Duran
ERDOĞAN! “Bu gün Allah için ne yaptın?” Ele talkın verirken, salkımın büyüğünü
kendin yutma! Allah ilk emriyle ‘oku’
diyor; sahi, bu ilâhî emri ne kadar yerli yerinde yapıyorsun? Oturuşunla,
duruşunla bile dik ve düzgün olmaya gayret et… Ağzı olan konuşur: ‘Ya sus seni
adam sansınlar ya da mantıklı ve makûl konuş senden ibret alsınlar!’ Eşref-î mahlukat olarak ‘İmanım padişah, ben
de onun veziriyim!’ diyenlerden olabilirsek; böylelikle yaratanımıza şükürlerin
en büyüğü yapılmış olur, ki bu yeter de
artar bile… Bir düşünürümüzün dediği gibi: “Bu kubbede
bakî kalan hoş seda imiş” Gerisi ‘lâf-ü- güzaf’ dostlar! Hoşça kalınız. Duran
ERDOĞAN Kırşehir
Anekdotları Yazarı http://www.duranerdoğan.com
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |