Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
ŞAKA
13/01/2013 ŞAKA Yarenliğin
bir diğer adı da yöremizde ‘şaka’dır. Onun içindir ki çok ciddî duruşlu asık
suratlı insanlar toplumda pek sevilmezler. Hatta yöremiz insanları, bu tip
kişiler için “buzdolabı gibi adam” veya “eli bal, yüzü sirke satıyor” tabirini
kullanırlar. Şaka, genelde akranlar arasında ve ‘şakalaşmayı’ sevenler arasında
yapılınca, taşlar yerine tam oturmuş olur. Aksi halde, şakalaşmayı seven
insanlar arasında yaş ve eğitim farkı olursa; genelde hedef sapar, mesaj yerine
oturmaz ve şaka yapana-tabir caizse- ‘cılkını çıkardın ulan!’ denilir. Şakalaşmada
vücut dili kullanılarak kabalık ve patavatsızlık yapılması muhtemeldir. Zira, yarenlik
‘işlenen konu ile bütünleştirildiği için’ biraz daha usturupludur. Ünlülerin adlarının geçtiği şakalar ve
yarenlikler dost meclislerinde iyi rağbet görür. Aşağıda verdiğim iki örnekle
konumuzu bütünleştirelim: ŞURDA YAKINIMDA SEN VARKEN KENAN EVREN’e Mİ
MÜNASİBİM? Kırşehir’in ‘Otuzevler Mahallesi’nde
oturuyordu kayınbabam merhum. Yetmiş yaşın üstünde olmasına rağmen çok şık
giyinir ve oldukça da kibar konuşan Eğitmen eskisiydi. Zaman-zaman kendisi gibi
mahalleli yaşlı kadın ve erkekler Filmci Mustafa’nın bahçesindeki üzüm asmalı
kamelyada cümbür-cemaat otururlar; burada yapılan yarenliklerin tadı çıkarılır,
atılan şen-şakrak kahkahalarla gülmekten de yerlere yatılırdı. Yine günlerden bir gündü… O malûm
kamelyanın altında toplananlarla, yanında hiç eksik etmediği transistorlu Çanta
Radyosu’ndan ajansı dinliyorlardı. Topluluğa sonradan, yalın ayağında naylon
terlikle, elinde düşürmediği üç el tesbihi, bastona dayanarak dahil olan
mahallenin gözdesi 80’lik Ikbal Hala da gelmişti, ki ekip tamamdı. Ikbal
Hala’ya Kayınbabam Bektaş şöyle takılır: “Ebe! Az önce haberlerde söylediler. Kenan
Evren’in hanımı ölmüş. Kenan Evren’i alırsan, sana cicili-bicili entereler,
acer-acer iskarpinler, cizmeler, kürk bile alır. Şimdi tam fırsatı; Kenan
Evren’i alsane!” deyince; Ikbal Hala kükrer ve der ki: “Şurda yakınca, kendine münasip görmüyon
da, beni taa Angara’ya Kenan Evren’e mi gönderiyon? Tanı canını alsıın! Seni
göğnümde boşuna geçiriyomuşsum. Bastonu gafanda parçalatma! Soğan erkeği
kılıklı herif!”* *Acer: Yeni *Tanı: Tanrı. *Entere: Entari,
kadın elbisesi. *Ebe: Yörede
büyükanne, nine anlamında da kullanılır. * Göğnünde
geçirmek: Gönlünden geçirmek, ilgi duymak.
İSMET PAŞA’dan EMİR VAR ! Ülkenin çetin şartlar içinde bulunduğu zor
günler yaşanmaktadır. İkinci Cihan Harbi’nin dünyayı kasıp kavurduğu günlerde
İsmet Paşa vardır iktidarda. Hemen her gün Hükûmet radikal kararlar alıyor; şimdiki
gibi teknolojik imkân olmadığı için duyuruları vatandaşa tellâllar iletiyorlar. Konu Mucur’un Kurugöl Köyü’nde geçer. Köy
Bekçiliği ve aynı zamanda da ‘Tellâl’lık yapan yörede oldukça namlı Bekçi
Bekir, bakar ki bir grup yaşlı dul kadın çeşmenin yanındaki söğütün altına pala
serip oturmuşlar. Bu durumu gören Bekçi Bekir’in aklına oracıkta hemen bir mûzırlık
gelir. Biraz yüksekçe taşın üstüne çıkar ve başlar tellâla: “Ey Ahali! Duyduk duymadık demeyin! İsmet
Paşa’dan emir vaar! Bundan sonra dul kadınlar ne güneşe oturacaklar, ne de
gölgeye…!” Yaşlı dul bir kadın saf-saf sorar: “İsmet
Paşa da iyicene bunalttı… Neriye oturacaah öleyse?” Bekçi Bekir aklından
geçenleri ağzından çıkarır. Der ki: “Neriye olacah, Bekçi Bekir’in ......(
kucağına)… Oturanlardan ‘öşür-aşar’ almıyacaam!” Sözün özü: Nüktedan insanoğlu
söyleyemediği kendi fikrini bir ünlünün ağzından dinleyenlere aktarmanın daha
cazip olduğunu düşünür. Bu gerekçeyle bir ünlüye atfedilerek yapılan
yarenlikler (şaka) o yarenliğin ününü ve kalıcılığını artırır. Mesajı
hafızalara daha derin ivme kazandırıp; geniş kitlelere ulaşmasında ünlünün adı
etkin rol oynar. Türk Halk Kültüründe bu tür yarenliklere ilişkin pek çok
örnekler var. Ama hepsini sıralayıp yazamıyoruz; çünkü bize ayrılan köşe bu
günlük bu kadar. Hoşça kalınız. DAVETİYE:
Siz değerli
dostlarımı yenilenen Duran ERDOĞAN Kişisel Web Sitemi ziyaret etmeye davet
ediyorum. Giriş serbest, ikramlar
ücretsizdir. Adresimiz: http://www.duranerdogan.com Buyurunuz, bekliyorum efendim. Duran
ERDOĞAN Kırşehir
Anekdotları Yazarı http://www.duranerdogan.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |