Ali Aydemir
aliaydemir@mucurhem.com
HUZUR EVİNDE ANILAR BİR BAŞKA
15/04/2013 Huzur her insanın özlediği, tatmak istediği, bir kavram
olarak bilinmektedir. Her insan çabalarıyla huzuru yakalamak ister. Huzuru
yakalayanları görmek, onlarla dertleşmek, onları neşelendirmek ve onlarlar sık
sık birlikte olmak bizlerin görevi olmalıdır. 9 Nisan 2013 tarihinde Kırşehir Kent Konseyi’nin organizesi
ve Kırşehir Yazarlar ve Şairler Derneği (KIYŞAD) ortaklaşa huzur evinde
yaşlılarla bir araya geldiler. Hayırsever Kıyşad üyesi İbrahim Özdemir’in tüm
huzur evindekilere verdiği yemek ve onlarla yapılan sohbetler, eğlence programı
güne damgasını vurdu. Yaşlı genç herkesin böyle huzur evlerini ziyaret
etmesini, o muhterem yaşlı insanlarla birlikte olmasını onlarla sohbet
etmesini, dertlerini dinlemesini isterim. Huzur evinin tertibine, düzenine, temizliğine ve yaşlılara
gösterdikleri ilgilere hayran kalmamak elde değil. Bu müessesenin girişinden
tutunda, bahçe düzenlemesine, bölümlerinin donatımına, hizmet eden personelin
ciddiyetine ve hizmet bilincine hayret etmemek mümkün değil. Değişik ilçelerden ve yörelerden gelen yaşlıları anlamak,
onları anlatmak, tam manasıyla mümkün olmuyor. Her ne kadar yüzleri gülse de
müziğe eşlik edip oynasalar da; içlerinde gizli kalan evlat, torun hasretleri,
kendi evlerindeki yaşantıları ve hatıraları yüzlerinden ve gözlerinden okunmaktadır.
Onların duygularını çözmek kolay olmuyor. Neşeyle oynasalar bile onları
seyrederken duygulanmamak, gözlerdeki yaşları silmemek mümkün olmuyor. Elindeki bastonlara dayanıp dalmalarını çözmek o kadar zor
ki; o an insan kendini onların yerine koyup, geçmişi ve geleceği hayalde olsa
gözlerinin önünden geçirmesi gerekiyor. Tanıdığımız insanların ellerinden
öperken, onlarla kucaklaşırken insanın gözleri buğulanıyor, boğazı tarif
edilemeyecek şekilde yanıyor. Huzur evinde görevlendirilecek idarecileri iyi seçmek, en
uygununu bulmak ta çok önemlidir. Yaşlılara verilecek en büyük hediye ilgi ve
güler yüzdür. Huzur evinde kalanların tanıdıkları geldiklerinde nasıl bir
mutluluk duyuyorlarsa; ziyaretçisi olmayan kimsesizlerde ki hüznü ve acıyı
yüzlerine bakınca kolayca anlayabilirsiniz. Burunlarına tüten yavrularını,
torunlarını bağırlarına basmak için neler neler vermezlerdi ki; Bu yaşlılar bizlere birer ibret vesikasıdır. Yaşlanmadan önce
gençliğin kıymetini bilmeyenler, hayat boyu sıkıntıları zaman zamlan yaşarlar.
İnsanlar yaşlandıkça duyguları da o derecede artmaktadır. Gönüller yapmak, en
büyük kazançlardan birisidir. Gönül dağları büyük olmalı, güzelliği hep daim
kalmalı. Ne kökümüzden, ne tarihimizden, ne de atalarımızdan
kopmamalıyız. Kökten kopan filizler çabuk çürürler. Köklere aykırı düşen
sürgünler ne çiçek açabilirler ne de meyve verirler. Atasını tanımayanlar ve
atasının bedduasını alanlar asla iflah olmamışlardır. Sabır, şükür ve duanın insanları mutluluğu ve huzura
erdirecek en güzel yollardan bazılarıdır. Veren elin alan elden üstün olduğunu
unutmamalıyız. Saygılarımla. 11.04.2013 Ali AYDEMİR
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ANNEM - 12/05/2014 |
DOĞALGAZ İMTİHANI - 01/05/2014 |
TAKMA BABAM KAFANA - 24/03/2014 |
GÖRDÜK - 16/03/2014 |
YETKİLER AHTABOTLAŞTI - 05/01/2014 |
MUCUR SEVDAMIZ OLMALI - 19/11/2013 |
ADIMIZ ANDIMIZDIR - 12/10/2013 |
ZORUNLU ATAMALARDA NELER YAŞADIK? - 23/09/2013 |
TUTTUĞUN BALIK, ÜRKÜTTÜĞÜN KURBAĞAYA DEĞMELİ - 11/09/2013 |
Devamı |