Ali Aydemir
aliaydemir@mucurhem.com
ZORUNLU ATAMALARDA NELER YAŞADIK?
23/09/2013 Yıl 2006, Zorunlu atamalar gelip kapıya dayanmıştı. Mucur Halk Eğitimi Merkezi Müdürü olarak benimde rotasyon için başvurmam istenmişti. Halk Eğitimde tam gün tam yıl sistemi uygulanmaktaydı. Benim isteyebileceğim ancak başka il veya ilçeler olabilecekti. Bu rotasyonun sıkıtılar yaratacağını, bizleri mağdur edeceğini bildiğimden; başvuru formunda Mucur Merkezdeki Ş.A.S.M. Cumhuriyet İlköğretim Okulu ile Ş.Ö.H.A.Hürriyet İlköğretim Okulunu tercih ettim. Üçüncü şık olarak ta; zorunluluktan tercih yaptığımı, mağduriyetimin söz konusu olduğunu belirttim. Bu iki okulu tercih etmem bazı siyasileri ve idarecileri rahatsız etmişti. Bana on iki yıl önce görev yaptığım ilkokulu veya İl’deki başka ilçeleri tercih etmemi dayatmaya başladılar. Tercih ettiğim okulların A Tipi olduğunu bu okulları tercih edemeyeceğim belirtildi. Puanlarım yüksek olduğundan tercih ettiğim okullara atanmam kaçınılmazdı. Kafalarına koydukları kişilerin işlerinin bozulacağını anlayanlar Kırşehir’in en küçük ilçesi Boztepe’ye tayinim çıkartıldı. İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün; benim neden Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nu istediğimi, neden emekliliği düşünmediğimi sorması, dosyaya eklediğim taltif ve ödüllerin gereksiz olduğunu belirtmesi, nasıl bir kumpasın içerisinde olduğumuzu gösteriyordu. Kırşehir’deki şura toplantısından acilen çağrılmam, tercihlerimi değiştirmemi, fazla evrak diyerek dosyadan evrak çıkarmamı istemesi, dosyayı almamak için diretmesi beni çileden çıkarmıştı. Durumu Kaymakama iletmiş, dosyayı teslim etmiştim. Problem çözülmüş, sonunda istemediğim halde Boztepe’ye gönderilmiştim. Yıllık izin kullanma alışkanlığım olmadığı için Boztepe’ye tayinden sonra iki yıllık iznimi kullanmak zorunda kaldım. Zorunlu atama Türkiye genelinde beş İl’de uygulamaya konulmuş ve üç İl’ de yapılan atamalarda mahkeme kararları hemen işlemeye başlamış ve hemen herkes eski görev yerlerine dönmüşlerdi. Kırşehir’de ise en son görevlere dönen bizler olduk. Bizim uğradığımız haksızlığın hesabını acaba kimler verebilecek? Maddi ve manevi uğradığımız kayıpları kimler telafi edebilecek? Aceleye getirilen bu atamayı durdurmak ve iptal ettirmek için Kırıkkale İdari Mahkemesine davayı açtık. Davamı kendim takip edecektim. Ancak arkadaşların ısrarları üzerine Kırıkkale’den bir avukata vekâlet verdik. Avukat keyfince hareket edip bizim davayı oyalamış, yirmi günlük bir gecikmeyle davayı açmış. Bizimle birlikte şahsi dava açan Kemal Bey, davayı kazanıp eski görev yerine, Kırşehir’deki okuluna dönüyor. Bizlerin davası karar aşamasındayken hâkimler değişiyor. Yeni hâkimlerin kararları aşamasında, dosyalar Yozgat’ta açılan İdari Mahkemesine gönderiliyor. Davamızı ciddiyetle takip etmeyen sorumsuz avukatı azledip davayı kendi takip etmeye başladım. Dosyalar Yozgat’a gönderiliyor ama benim dosyada evrak eksikliğinden dolayı bir türlü Yozgat’a ulaşmıyor. Diğer arkadaşların Kırşehir’den gelen tebligatları dosyalarında ama benim tebligat her nedense kayboluyor. Epey bir uğraşıdan sonra benim dosyada Yozgat’a ulaşıyor. Kırşehir’e ve Bakanlığa emsal göstererek, haksızlığa uğradığımı, çifte standart uygulandığını belirten dilekçelerime de olumsuz cevaplar verilmiştir. Hiç hak etmediğim halde tam bir sürgün hayatı yaşıyor, sebep olanlara içimdeki nefret büyüyordu. Sabahın 05.30 unda kalkıyor. İlk dolmuşla Kırşehir’e varıp, oradan servisle Boztepe’ye, akşamda yine aynı dönüş uygulaması devam edip gidiyordu. Yozgat İdari Mahkemesindeki dosyaları takip için yine arkadaş hatırına birlikte bir avukat görevlendirdik. Bu avukatın da diğer avukattan bir farkı yoktu. Kendisine yürütmeyi durdurma için davayı açmasını istememize rağmen, avukat sanki birilerinden talimat almış gibi davayı esastan açmış. Tabi davamız karınca yürüyüşüyle ilerliyordu. Bu işin uzayacağını anlamıştık. Hemen avukatı azledip davayı kendim yürütmeye başladım. Dava uzuyor, karar bir türlü çıkmıyor, bendeki sinir katsayısı alarm veriyordu. Yozgat’a üç defa gidip geldik. Telefonla sık sık soruyoruz. Faks çekiyoruz. Karar gecikiyor, ümitlerimiz kırılma noktasına geliyordu. Bu ara hâkimler için yazdığım şiiri de Yozgat’a faksladım. Üç dört gün içerisinde karar elinize geçer demelerine rağmen; karar ancak 67 gün sonra bize ulaştı. Karar elime geçtikten sonra İl Milli Eğitim’e sorduğumuzda; kararın gelmediğini bildirip yalan söylediler. Valilikten tarih ve sayısını öğrenip, dik durup hakkımızı aradığımızda çaresiz işleme koydular. Hafta sonu olduğundan, işlemlerin pazartesi yapılacağını, yazıyı alacağımızı bildirdiler. Pazartesi geldiğimde Müdür’ün bir hafta izine ayrıldığını öğrendik. Bir yetkilinin “Hemen başlatıyoruz ya siyasiler ne der?”sözü bizi şoke etmişti. Bazı yetkililer riske girmemek için çemberi geniş alıyorlardı. Eğer işi elden takip etmesek, epey bir gecikme yaşayacaktık. Zorunlu atama Danıştay kararı ile durduruldu ama 81 Vilayet içerisinde en çok mağduriyeti yaşayanlar Kırşehir bölgesindeki müdürler olmuştu. Maddi ve manevi kayıplarımızı talep ettik. Dava açtık ama gereksiz ve kasıtlı gecikmeler yüzünden zaman aşımına uğratılıp davamız reddedildi. Adaletsiz ve adil yapılmayan tayinler yüzünden kaybettiklerimizi bize kimler verecek? Etiklik dersleri verenler, verdirenler, gerçek etikliği kendileri ne zaman öğrenecekler? Haksızlık yapılmasın, zaman israf olmasın, eğitim zaafa uğramasın, yüzler solmasın, kalpler kinle dolmasın.
Adil ve mutlu günler dileklerimle.
13.07.011 Ali Aydemir |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ANNEM - 12/05/2014 |
DOĞALGAZ İMTİHANI - 01/05/2014 |
TAKMA BABAM KAFANA - 24/03/2014 |
GÖRDÜK - 16/03/2014 |
YETKİLER AHTABOTLAŞTI - 05/01/2014 |
MUCUR SEVDAMIZ OLMALI - 19/11/2013 |
ADIMIZ ANDIMIZDIR - 12/10/2013 |
TUTTUĞUN BALIK, ÜRKÜTTÜĞÜN KURBAĞAYA DEĞMELİ - 11/09/2013 |
BAS AĞRITAN PROTOKELLER - 09/09/2013 |
Devamı |