Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
RAMAZAN BALTACI’LA YAPILAN SÖYLEŞİ
30/10/2013 Ankara’da yaşayan Kırşehirlilerin kurdukları Dernekleri ve bu Derneklerin aktivitelerini tanıtmaya devam ediyorum. Köşemin bu günkü konuğu Mucur ve Havalisi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği Başkanı Sayın Ramazan BALTACI. Duran ERDOĞAN: Sayın BALTACI, izin verirseniz zat-ı âlînizle Kırşehir ve Mucur basınında ve Kırşehirliler Federasyonu’nun yayın organlarında değerlendirilmek üzere bir röportaj yapmak istiyorum. Dilerseniz önce tanışalım. Kimdir Ramazan BALTACI? Ramazan BALTACI: Öncelikle gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederim. Kendimi kısaca tanıtmak istiyorum. 1964 yılında Mucur’un Küçükburunağıl köyünde doğdum. İlkokulu köyümde, Ortaokulu Mucur’da tamamladım. 1981 yılında Kayseri Fevzi Çakmak Lisesini bitirdim. 1986 yılında Ondokuzmayıs Üniversitesi Fen ve Edebiyat fakültesi İstatistik Bölümünden mezun oldum. 1987 yılında Hacettepe Üniversitesi Fen ve Edebiyat fakültesi İstatistik Bölümüne Araştırma Görevlisi olarak iş hayatına atıldım. 1988 yılında İstatistik Bölümünde Yüksek Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra 1988-1990 yılları arasında Fontainbleau – Paris/Fransa ’da bulunan Ecole de Mine De Paris Jeoistatistik eğitimi aldım. Türkiye İstatistik Kurumu’nda istatistikçi kadrosuyla halen çalışmaktayım. Duran ERDOĞAN: Ramazan Bey, sizi daha çok 2009 ‘da Mucur’da Belediye Başkan Aday Adayı olduğunuzda Mucur ve havalisi sizi tanımaya başladılar. Bu konuda ne dersiniz? Ramazan BALTACI: İnsan gerçekten doğduğu, büyüdüğü memleketinin daha çok gelişmesini istiyor ve kendisini yetiştirdikten sonra bilgi birikimini, bir şekilde enerjisini doğduğu yöresine harcamak istiyor. Hafta sonları ve hafta içi Mucur’a gidip gelmeye, ziyaretler yapmaya başladım. Böylece Ben Mucur’u, Mucur’da beni tanımaya başladı. Duran ERDOĞAN: Ramazan bey şimdi Ankara merkezli Mucur ve Havalisi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği isimli bir dernek kurdunuz bu konuda neler söylemek istersiniz? Ramazan BALTACI: Ankara’da yaşayan yaklaşık 50 bin Mucurlu hemşerilerimiz bulunmaktadır. Ancak bu nüfusun sadece binde 5’i Sivil Toplum Kuruluşların etkinliklerine katılırken kalan diğer büyük çoğunluk seyirci olarak kalmaktadır. Bizim insanlarımızın bireysel başarıları var ama “uzayan kol bizden olsun!” derler. Fakat yine de bir araya gelmeleri zordu. Biz bir grup arkadaş olarak bu sessiz kitleyi harekete geçirmek için geniş kapsamlı bir dernek kurmaya karar verdik. Derneğimiz 29 Nisan 2013 tarihinde yasal olarak kuruldu. Çok sayıda hemşerilerimiz derneğimizin kurulma aşamasında bizlere büyük destek vermişlerdir. Şu anda derneğimize kurumsal bir yapı kazandırmaya çalışıyoruz. Derneğimizin genel amacı şu: Derneğimize üye olsun ya da olmasın bütün hemşerilerimize yardımcı olmaktır. Duran ERDOĞAN: Sevgili Ramazan, Dernek kurmak, hizmet üretmek ve derneği yaşatmak çok meşakkatlidir. Hemşerilerinizin Derneğinize yaklaşımlarını konuşalım mı? Ramazan BALTACI: Duran bey, söylediklerinize aynen katılıyorum. Bilindiği gibi dernekler sivil toplum kuruluşlarının ilk basamağını oluşturmaktır. Birlikteliği, dayanışmayı, yardımlaşmayı, kültürel varlıkları ortaya çıkarıp yaşatma ve geliştirmeyi amaçlarlar. Üyeler ve hemşeriler arası iletişim kurarlar, proje üretir hayata geçirme çabası gösterirler. Dernekçilik zor bir iştir. Kurmak kolaydır ama yaşatmak büyük enerji ve özveri ister. Derneğimizin kurulması hemşerilerimiz arasında çok büyük heyecan yaratmıştır. Bize destek veren üyelerimizin çoğu, geçmişte hiçbir Sivil Toplum Kuruluşlarına girmemiş ancak eksikliğini hissetmiş kişilerden oluşmaktadır. Bu durum bizleri heyecanlandırmaktadır. Yıllardır birbirlerini tanımayan insanlar dernek sayesinde tanışma fırsatı bulmuşlardır. Gelecekte derneğimizi hemşerilerimiz için vazgeçilmez kılacağız. Maddi sorunlarını çözmüş, işadamları, bürokrat kesimle el ele çalışarak üyelerimize hizmet sunacağız. Derneğimizin öncelikli hedefi kısa bir zaman içinde kiralık bir yer edinmesi ve nihai hedef olarak da kendi mülkiyetini satın almaktır. Web sayfamız hizmete girdi, yaklaşık 3 bin ziyaretçi sitemizi takip etmektedir. Özellikle Avrupa ve Amerika’da bizim sitemizi izleyen hemşerilerimiz var. Bizlere destek vermektedirler. Duran ERDOĞAN: Siz yetişmiş bir aydın olarak derneğinize ne katacaksınız. Bu konularda neler söyleyebilirsiniz? Ramazan BALTACI: Duran bey, bilgi ve teknoloji çağında yaşıyoruz. Bilgi paylaşıldıkça insanlar daha hızlı doğruya ulaşabilmektedir. Artık günümüzde her şey kısa zamanda haber olarak karşımıza çıkmaktadır. Ben Ankara’da yaşıyorum ama Mucur’da neler konuşuluyor neler oluyor takip edebiliyorum Bu haberleşme ve ulaştırma sektörünün ne kadar geliştiğini göstermektedir. Bir istatistikçi olarak, verinin, bilginin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Derneğimizde üyelerimizin paylaştığı; bürokrat ve işadamı veri tabanı (yurt içi ve yurt dışı ayrımında) kuracağız. Üyelerimiz bilgisayar ortamında birbirleriyle iletişime geçmenin yollarını rahatça erişebilecekler. Hep diyorum ya derneği kurumsal yapıya geçirmeliyiz işte kurumsal kelimesinin altında bilgiye ulaşım konusu vardır. Duran bey özellikle şunu da belirtmek isterim ki bizim derneğimiz herkese açıktır. Biz; Ankara’da “küçük olsun bizim olsun” diye yola çıkmadık. Keşke derneğimiz 50 yıl önce kurulmuş olsaydı. Bazı kişiler “ kendi çevresini Mucur ” sanıyorlardı. Biz, hayır, Mucur daha büyük dedik ve yola çıktık. Bizi destekleyenleri görünce de iyi ki de yola çıkmışız, dedik. Duran ERDOĞAN: Gelelim Kırşehirliler Federasyonu çatısı altındaki hizmet paylaşımınıza... Sizi Federasyonun tüm hizmet alanlarında hem kişisel olarak, hem de Dernek Başkanı olarak görüyoruz. Performansınızı memlekete vefa borcu mu görüyorsunuz? Ramazan BALTACI: Elbette vefa önemli. Ancak şu da bir gerçek ki Kırşehir’li olma bilincini Ankara’da yaymamız gerekiyor. Özellikle gençlerimiz üzerinde. Gençlerimize Kırşehir/Mucur bilincini aşılamazsak onlar geçmiş ile bağını koparmada yardımcı oluyoruz demektir. Ankara’da Kırşehir’lileri temsil eden bir üst kuruluş olarak Kırşehir Dernekler Federasyonunun faaliyetlerine katkıda bulunmak bizim için bir görevdir. Derneğimiz federasyona üyedir. Her türlü katkıyı dernek olarak vermekteyiz. Duran ERDOĞAN: Kırşehir denince gözleriniz sulanır ve duygulanırsınız sanırım! Şemsi Yastıman ağabeyimin “Memleket Hasreti” şiirinde dediği hususlardan en çok neyin özlemini duyar ve bizlerle paylaşmak isterdiniz? Ramazan BALTACI: İnsanın doğup, büyüdüğü yere duyduğu özlemden çok, orada biriktirdiği anılar ve çocuksu masumiyet. Belleğimde ki çocukluk düşlerimi ve hayal kurabilmeyi öğreten bütün paylaşımları özlüyorum. Duran ERDOĞAN: Çocukluğunuzdaki unutamadığınız bir anınızı, özellikle sizi rezil eden ve tadı damağınızda kalan bir anınızı nostalji tadında ve tavında bizimle paylaşır mısınız? Hani, Şemsi Yastıman ağabeyim “çalpıdan atlayıp bir üzüm yolsak” diyor ya! Ramazan BALTACI: Herkesin küçükken kendisine yaramaz denildiği olmuştur. Ben gerçekten çok yaramazdım. Bağda, bahçede erik ve üzüm çok yolduk daha tatlı oluyordu. Duran ERDOĞAN: Sevgili Ramazan, sohbetimiz biraz uzadı ve karnımız da ‘söylemesi ayıp mı bilmiyorum’ acıktı... Eğer konuklarınızı Mucur yöresi yemek kültürüne ilişkin bir menü ile ağırlarsanız, tadı damağınızda kalan yemeklerden neler ikram ederek sofrayı donatırdınız? Ramazan BALTACI: Mucur ve yöresi olarak ağırlamak istersem, kurutulmuş küçük bamyalardan kuzu etli bir bamya çorbası, sulu köfte, köy tavuğunda yapılmış bulgur pilavı, soğan, yufka ekmek, tatlı olarak ta kabak tatlısı ile ağırlamak isterim. Bu arada kahvaltı için sac üzerinde yapılan tereyağlı soğanlama ve peynirli (çökelek) çöreğini de ikram etmek isterim. Duran ERDOĞAN: Sayın BALTACI, maalesef Kırşehir ilimiz başta Başkent Ankara olmak üzere büyük illere göç veriyor. Bu göçü durdurmak mümkün değil, ama yavaşlatmak adına neler yapılmalıdır? Ramazan BALTACI: Uzmanlık alanım konusuna geldiniz. Elbette ilimiz istihdam yaratma konusunda çok da kötü sayılabilecek bir konumda değildir. Ankara ile Kayseri arasında kalmış bir şehir ama geleceği çok parlak olarak görüyorum. İnsanlar neden göç ederler temelde istihdam alanlarının dar olmasındadır. Tabii ki bu Kırşehir’e özgü bir sorun değil ama “doğduğu yerde karnı doymayan insan” başka memleketlere göçer. Bu göçü tersine çevirerek, memleketlerinde karınlarının doymasını sağlayacak işler yapmak lazım. Kırşehir’in termal turizmi, kültürü, üniversite kenti olması; yerel yönetimler ve devlet teşviki ile ekonomisinin canlandırılması, göçü durdurmaz ama kısmen başlangıç olabilir. Ayrıca üretime dayalı iş kollarının açılması ve belki de en önemlisi tarımcılığın teşvik edilmesi gerekir. Sivil Toplum Kuruluşlar ve dernekler aslında bu amaç için kurulmuşlardır diye düşünüyorum. Bizler, Dernek olarak, ilimizi ve ilçemizi cazip hale getirmek ve yöremizi tanıtmak için yoğun mesai ve gayret sarf ediyoruz. Bu böyle biline. Duran ERDOĞAN: Belki unuttuklarım ve soramadıklarım olabilir... Son mesajıınızı almak istiyorum. Ramazan BALTACI: Memleketiniz için duyduğunuz/duyduğumuz heyecan kaygılarımızdan daha fazla olursa, memleket için iyi şeyler yapabiliriz. Duran ERDOĞAN: Sevgili BALTACI, sorduklarım soracaklarımın yarısı, gelecek röportaja da kalsın gerisi diyorum. Bir hayli zamanınızı aldım. İlgi ve iltifatınıza çok çok teşekkür ederim. Ramazan BALTACI: Asıl ben teşekkür ederim. Duran ERDOĞAN Kırşehir Anekdotları Yazarı e.posta: duranerdogan1947@gmail.com http://www.duranerdogan.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |