Duran Erdoğan
duranerdogan1947@gmail.com
OZAN NİVANİ’nin (ALİ SARI) ARDINDAN
21/12/2010
Sözün Özü Her şey aklıma gelirdi de gönül dostum, Ozan Nivani’nin daha açıkçası sevgili kardeşim Ali Sarı’nın ömrünün ikinci baharını yaşamadan öleceği ve ölümünün ardından da bu satırları yazmak hiç aklıma gelmemişti... Dostlar ! Geçtiğimiz 14 Kasım 2010 Pazar günü, Kurban Bayramı arefesi akşamında, Polis Memuru adayı biricik oğlu Mesut ile birlikte, çok elîm bir trafik kazasında kurban verdik ellidört yaşındaki Polis Memuru emeklisi Ali Sarı’yı... Dilim bile pek varmıyor, ama yine de rahmet diliyorum yüce Mevlâ’dan kendisine ve oğluna... Bu kazadan ağır yaralı kurtulan eşi Neriman hanıma acil şifalar, kızlarına, tüm sevenlerine ve yakınlarına da sabırlar; sağlıklı, kazasız, belâsız günler niyaz ediyorum. Bundan iki yıl önce, evimin önüne bir taksi geldi. İçinden de güler yüzlü, gönül gözlü dost bakışlı iki ‘adam gibi adam’ indi. Bunlar kendilerini bana, Malatyalı Ozan Nivani (Ali Sarı) ile Niğde’li Ozan Fikret Dikmen olarak tanıttılar. Bir etkinlikten dönerlerken, yol üzerindeki bizim köyün “Kurugöl” levhasını okuyunca, Radyo ve Televizyonlarda yaptığım programlardan adım akıllarına gelmiş... Ziyaret etmeden geçmeyelim, demişler. Kısacası böylece tanıştık bu dostlarla. Gelişen,sıkı bağlarla bağlanan, kopmayan, ailevi ziyaretlerle pekişip, perçinlenen bir gönül dostluğunun temeli böylece tesis edildi. Ancak ne acıdır ki, ecel erken ayırdı bizlerden Ali Sarı’yı... Sevgili Ali Sarı’nın bu zamansız ölümü karşısında vallahi beynim dondu, dilim lal oldu, ne diyeceğimi şaşırıyorum. Ardından göz yaşı dökerek öylece kala kalıyorum, tuşlara basmaya elim varmıyor bir türlü... Keşke kendisini hiç tanımamış olsaydım dediğim de olmadı değil zira... Neyse! Bilesiniz: Her parmağında onlarca marifet ve maharet olan öyle bir insanı anlatmaya çalışıyorum ki, inanın bilgi hazinemdeki kelimeler yetmiyor. Bu kişi, topluma karşılıksız hizmeti ve tüm insanlara hürmeti kural edinmiş...Bu kişi dürüstlüğü ve düzgünlüğü beğenip, benimseyip içine sindirmiş... Bu kişi iyiyi, doğruyu ve güzeli kaliteli yaşamıyla özdeşleştirmiş...Acaba şu özelliğini mi yazsam, yoksa bu güzelliğinden mi bahsetsem diyorum ve böylece acze düşüyor, donup kalıyorum. Ben “azını” yazacağım, amma ve lâkin siz varın“çoğunu” tasavvur edin bari...Hoş görünüze sığınarak Nivani’nin deyimiyle: “Arife tarif, arife hakarettir.” diyorum. Sevgili Nivani bir çok yerde görev yapmıştı, amma son görev yeri Kırşehir’in havasını, suyunu,kültürel yaşamını çok sevmişti. Emekli olunca da bir ev satın alıp, bu ‘Ozanlar Diyarına’ yerleşmişti. Yaptığım bir çok televizyon programlarında kendisini konuk etmiştim. Bana hep: “Sebil, bilgi pınarısın” sözüyle iltifat ederdi. Gerek Kırşehir’li ve gerekse ülkemizin diğer yöresindeki şair, ozan, yazar gibi nice nitelikli gönül dostlarıyla kopmaz bağlarla kenetlenmişti. Herkesle diyalog kurar, herkesin işine koşar ve her canla barışıktı. Yüreği insan sevgisiyle dopdoluydu. Kişiliğini, ozan kimliğiyle bağdaştırırsak; pek çok özelliğini bu köşemde aktarmam elbette mümkün değil. Ancak, yine de onun bir kaç özlü sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Sevgili Nivani: “Cehalet ağacının, ne mevyesi, ne de gölgesi olur.” diyor. Yine “Her kör, kör değil; her nankör kördür.” veciz sözü, ne kadar manidardır. Bir başka söylemiyle “Mezara götürülen faydalı bilgi mevtaya yüktür.” diyor. Hatta bir dörtlüğünde “Kâmilin ikramı cevherli sözü, Almaza yorulan dile acırım.Bülbülün özlemi sevgisi, hazı; her kuşun konduğu güle acırım.” diyerek, kalıcı mesajını hafızalara nakış nakış işlemektedir. Sözün Özü: Doğan her canlı gibi sevgili Ozan Nivani de ebedi aleme irtihal etti. Ancak, edebiyat alemine hediye ettiği “Sihirli Taç” isimli eseriyle de tüm dostlarının gönüllerinde taht kurup, bu ölümlü dünyada ölümsüzlüğü seçerek ebedileşti. Kendisine ve oğlu Mesut’a Mevlâ rahmet eyleye. (Amin)
Duran ERDOĞAN
Kırşehir Anekdotları Yazarı |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖKÜZÜN VASİYETİ - 22/04/2014 |
BİR BÖLENİN HIRSI ve HINCI! - 15/04/2014 |
VERGİ HAFTASI - 08/04/2014 |
BU YEREL SEÇİMİN KAZANANI MİLLET OLSUN - 01/04/2014 |
UNUTMAK ve NANKÖRLÜK - 24/03/2014 |
EĞRİ YOLDAN SAPMAYANIN VAY HALİNE! - 16/03/2014 |
BENİM BELEDİYE BAŞKANIM BÖYLE OLMALI - 18/02/2014 |
KIRŞEHİR HALK KÜLTÜRÜNÜN SESİ YAREN TV BİR İNCİDİR - 01/02/2014 |
MUCUR ve HAVALİSİ SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ - 05/01/2014 |
Devamı |